SEÇMEN ADAY ADAYI

Seçimler yaklaşıyor. Aday olmak isteyenler bir bir aday adaylıklarını açıklıyor. Allah için hepsi de hizmet için varlar ve kendileri için bir şey istiyorlarsa şey işte.
Hizmet için var olan bu aday adayları en kısa zamanda “aday” hükmünde karşımıza çıkacaklar. Biz de elimizi ovuşturup sevineceğiz. Bizim için birileri var diye…

Seçmen olmak daha kolay bir iş diyecek oldum, öyle kolay değil dedi “bir bilen.” Bu “bir bilen de” her şeyi biliyor yani. Anlamadığı bir şey yok. Ee ne olacak! Feleğin sillesini yemiş bir kere. O bilmesin de kim bilsin.
“Seçmen olmak öyle kolay değil” dedi bana. “Yahu seçmenliğin de mi aday adaylığı var” diyecek oldum lafı ağzıma tıktı. “Var tabii” demez mi?

Ağız tadıyla bir rey verecektik. Hazır kendisi için bir şey istemeyenlere. Hani hizmet için olanlar var ya onlara işte. Ne zormuş meğer seçmen olmak. Hazır hizmet için ortaya çıkmış adaylar var iken, git sandık başına, al eline mührü, sonra kapalı oy verme yerinde ve oyunu hizmet için olanlardan birine çık dışarı.
Sandık başındakiler okusun dursun akşamüzeri. İşleri ne? El alem sizin için aday olacak bir sandıktaki oyları da mı sayamayacaksınız?

Neyse konu dağılmadan şu bizim seçmen aday adaylığı meselesine gelelim. Bir bilen dik dik bakıyor gözümün içine. Sonra hafif yutkunuyor. Kısık sesle:
“Bak Zeki Efendi önce tanıdığın bir aday bulacaksın” dedi ilk cümlesinde. Tam ağzımı açıp “Kimseyi tanımıyorum” diyecektim ki “Bir dinle” diye sözümü kesti. Dedik ya bir bilen bu. Aday değil ya… Adam biliyor işte. Belki başa gelecekleri de bilir ama bu hususta bir şey demiyor.

Devam ediyor. “Tanınmayan aday yoktur” diyor kararlı bir sesle. “Sen tanımazsan tanıyan birini tanıyacaksın. Adaylarla yakınlık kuracaksın. Önce gizli yapacaksın bu işi. Sonra senin desteklediğin aday kazanır.”
“Nasıl kazanır” diyecek oldum, hemen sözümü kesti: “Sen de bir şey anlamıyorsun Zeki Efendi” diyor devam ediyor “ Önce gizliden herkesi destekle, sonra biri zaten Hizmet etmek için koltuğa oturacak. O zaman ortalığa çıkacak tebrik edeceksin. O seninin de onu desteklediğini düşünecek veya öyle görünecek.” “Bana ne bundan” diyecektim ki “Sana da bir şey izah etmek zor Zeki Efendi dedi.” Sonra devam etti: “Evinin önüne yol çektirecek, ihalelerde işini kolaylaştıracak (yardım maksatlı yani) bir sonraki seçim yaklaştığında bazı iş yerine ruhsat verecek…” diye konuşurken bu sefer ciddi bir şekilde ben itiraz ettim. “Bütün bunları benim için yaparsa millete ne kalır?” dedim.

Senden “seçmen meçmen olmaz” dedi bir bilen. “Hiç kafan çalışmıyor” diye devam etti.
“Yani ben şimdi oy kullanamayacak mıyım?” dedim. Dedim demesine de zılgıtı yedim. Bana “Ne halin varsa gör” dedi. Bir rahatladım ki…

İlk işim “Hizmet için var olan” adaylardan birine reyimi vereceğim.
Yaşasın demokrasi…