Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


ŞEHİTLERE SAYGI


Şehitlere saygımız sonsuz. Biz onların sayesinde bu memlekette huzur içinde yaşıyoruz. Onları her zaman saygı ile anmalı ve gelecek kuşaklara tanıtmalıyız. İsimlerini uygun yerlere vererek hatıralarını yaşatmalıyız. Fakat her konuda olduğu gibi bu konuda da ölçüyü kaçırmayalım. Kaş yapalım derken, göz çıkarmayalım. Onları yücelteceğiz derken, hoşnutsuzluğa sebep olmayalım.

Şehit ve kahramanlarımızın isimlerini bir yerlere verirken, onları yüceltirken başkalarını rahatsız etmeyeceğiz, kimseyi üzmeyeceğiz.

?Bir şehidin adı bir yere verildiğinde bundan hangi vatansever rahatsız olabilir ki?? demeyiniz. Olur, olur?

Daha önce ülkeye faydalı olmuş, bölge halkı tarafından sevilmiş ve vatandaşın saygısını kazanmış olan Yusuf Çiçek´in adını bir parka verdiniz. Artık orası ?Çiçek Parkı´ diye anılmaya başlandı. Ayrıca bu isimle parkın girişine bir de tabelâ astınız.

Aradan 20-25 yıl geçti, o bölgenin bir evladının şehit haberi geldi. Belediye Başkanı veya mülki idareciler hemen işe koyuldular. Herkes şehidinin hatırasını yaşatırken onlar geri mi duracaklardı? ?Ne yapalım, onun adını nasıl yaşatalım?? derken bir öneri geldi:

?Çiçek Parkının adını değiştirelim ve Şehit Bilal Doğan Parkı yapalım.?

Orada bulunanlardan herhangi bir itiraz gelmedi. Zaten o ana kadar daha iyi bir öneri getiren olmamıştı. Karar verildi:

?Çiçek Parkı´nın adı ?Şehit Bilal Doğan Parkı´ olacaktır.?

Ve öyle de yaptılar. Eski tabelâyı kaldırıp, yeni tabelâyı astılar.

Aradan üç gün ya geçti ya geçmedi. Ağlamaklı bir adam Başkanın huzuruna geldi. Başkan sordu, ?Ey arkadaş! Seni üzgün görüyorum. Derdin nedir??

Adam olanı biteni anlattı. Parka daha önce adı verilen Yusuf Çiçek onun babasıydı. Yıllar önce Hakk´ın rahmetine kavuşmuştu. Adam ezile büzüle son sözünü söyledi:

-Sayın Başkanım! Bizim şehitlere saygımız var. İsimlerinin bir parka verilmesine de karşı değiliz. Ancak yıllarca babamızın adıyla anılan parktan onun adının silinmesi bizi üzmüştür. Şehidimizin adını bir başak parka, bir okula yahut uygun göreceğiniz bir yere verseniz olmaz m?

Siz başkan olsaydınız ne yapardınız? Ya da adı bir okuldan, bir parktan, bir caddeden kaldırılan kişi sizin babanız olsaydı ne düşünürdünüz?

15 Temmuz gecesi milletimiz ikinci bir kurtuluş savaşı verdi ve ülkeyi muhtemel bir tehlikeden kurtardı. Bu mücadele sırasında 240 şehit verdik. Her birinin destansı kahramanlıkları anlatılıyor. Onları nasıl hatırlamayız? Onlara nasıl saygı duymayız?

Bu konuda çok örnek var da ben bir tanesine yer vereceğim.

Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Mehmet Görmez, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ile bir araya gelmiş ve bu buluşmada, ?Şehitlerimizin isimlerini cami ve Kur´an Kurslarına verip yaşatacağız? demiş. (Türkiye Gazetesi, 11.09.2016)

Güzel bir davranış. Sayın Görmez´i biz de destekliyoruz. Onların isimlerini yaşatmak boynumuzun borcu. Ama bu, yılların isimlerini değiştirerek olmasın. Herkesin bildiği yerleşik isimleri kaldırarak hiç olmasın. Yılların Reşatbey Mahallesi´nin adını değiştirip bir şehidin adını vermek sizce doğru mudur? Ya da Esentepe Köyü´nden bir şehit verdik diye, asırların ?Esentepe
Köyü´nün adını kaldırıp ?Şehit Turan Çakır Köyü´ ismini vermek uygun mudur?

Şehitlerin adını yaşatmak istiyorsanız çözüm basit. Bir parka mı adını vereceksiniz? Yapın yeni bir park, verin o şehidin adını. Yahut şehidin adını bir okulda mı yaşatacaksınız, yapılacak ilk eğitim kurumuna onun adını verin. Ama lütfen bildiğimiz, alıştığımız isimlere kıymayın. İşin kolayına kaçmayın!