Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


ŞEHZADENİN HAZİN SONU

ŞEHZADENİN HAZİN SONU


Yayınlanmaya başladığından beri en çok tartışılan televizyon dizilerinden biri o. Muhteşem Yüzyıl
Kanuni Sultan Süleyman`ın şahsında zamanını anlatan sözde tarihi bir dizi . Dizinin müptelaları var.
Diziyi cazip kılan tarihi olması değil içerisinde bol bol entrika içermesi . Diziyi seyrederken 46 yıl iktidarda kalmış koca bir padişahı, zaaflarına yenik düşmüş zavallı biri zanneder . Koca bir devri kadın entrikalarıyla dolu Dallas`a çevirmişler.
Dizinin son bölümü izlenme rekorları kırmış. Dizinin yayınlandığı saatlerde herkes ekrana kilitlenmiş. Bunda yayınlanacak bölümün reklamın da büyük etkisi olmuş. Buna sinema dilinde tanıtım demiyorlar da fragman diyorlar.
Bu tanıtımlardan ben de etkilendim ve o akşamki bölümü ibretle seyrettim. Benimki biraz da edebi tarih merakından kaynaklanıyor.
Söz konusu bölümde tarihte vuku bulmuş dramatik bir hadise canlandırılıyor. Kanuni`nin, oğlu Şehzade Mustafa`yı boğdurması anlatılıyor. Hadise o günden bugüne hep tartışılmış. Bu gün de tartışıldı.
Edebiyat kitaplarında Orhan Asena`nın Hürrem Sultan adlı piyesinden alınan bir metin var.Orada da bu konu işlenmiş. Öldürüleceğini anlayan Şehzade Mustafa babasına yalvarır beni bir dinle diye.
Kanuni dinlemez. Metin üzerinde çalışmalarda,Kanuni ,oğlunu niye dinlememiştir diye bir soru yöneltilmişti.Soru yoruma açıktı. Öğrenciler kendi bilgi dağarcıklarına göre farklı farklı cevaplar veriyorlardı.
En makulü bir öğrencinin verdiği cevaptı: “Şehzade Mustafa`nın suçu toplanan delillere göre sabitti. İrananlır`la işbirliği yaptığı, babasının tahtında gözü olduğu, babasını vaktinden önce devirip yerine geçeceğini kafasına koyduğu anlaşılıyordu. Devrin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi, kendisi için ölüm fetvası vermişti. O devir devirde devlete ihanetin cezası ölümdü. Kanuni bir padişahtı ve aynı zamanda da bir babaydı. Evladını dinlese babalık hisleri galeyana gelebilir, duygusal davrana bilirdi. Bu da adaletin zedelenmesine ve devletin zayıflanmasına yol açabilirdi. Onun için Kanuni oğlunu dinlememiştir.”
Öğrencinin mantık yürütmesi doğru idi.
Tarihçiler Şehzade Mustafa`nın böyle bir suç işlemediğini, İran Şah`ına her hangi bir mektup yazmadığını, bütün bunları Rüstem Paşa ile Hürrem Sultan`ın tezgahladığını söylüyor.
Hadise 1553 yılında olmuştur. O zamanlar Kanuni 59 yaşındadır. Oğlu Mustafa 38 yaşındadır. Şehzade, Kanuni`nin Mahidevran`dan olma oğludur.
Tarihçiler Şehzade Mustafa için şu kaydı düşenler.
“Cihan padişahı babası gibi adil, atası Sultan Selim gibi yavuz ve korkusuz, büyük atası sultan Mehmet gibi zeki.
Devlet-i Aliye`nin gördüğü en parlak şehzadedir.”
Neresinden bakarsanız bakın ibretlik bir hadise. Bir tarafta ,devletin bekası, bir tarafta evlat acısı, diğer tarafta iktidarı ele geçirmek için çevrilen entrikalar. Bütün bu hengamenin içinde adaleti sağlaya bilmek…
Zor bir durum…
Diziden sonra şehzade Mustafa`nın Bursa- Muradiye`deki türbesi ziyaretçi akını uğramış.
Devrin şairi Taşlıcalı Yahya Bey, Şehzade Mustafa`nın halli üzerine şu mersiyeyi yazmış.
“Medet medet bu cihanın yıkıldı bir yanı
Ecel celalileri aldı Mustafa Han`ı
Dolundu mihr- cemali bozuldu erkanı
Vebale koydular al ile Al-i Osmanı
Anlaşılıyor ki tarih ibretlerle dolu anlayana bilene. Sağlıcakla kalın ...