Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

MİSAFİR KALEMLER


Sema Nur ÖZTÜRK

Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi


SON KEZ

Cılız çıkıyordu sesi çocuğun. O minicik elleriyle son kez dokunuyor, son kez öpüyor, sanki daha hiç gelmeyecekmişçesine kokluyordu ipek saçlarını. O al al olmuş yanaklarından süzülüyordu gözyaşları. Ama ne çare! Daha geri gelmeyeceğini bile bile akıttı son göz yaşlarını.

Bir daha tuttu ellerini, kapattı gözlerini? Sol gözünden bir damla yaş düştü ellerine, son kez fısıldadı:

- Seni seviyorum anne!

İçleri burktu çocuğun bu sözleri, oysa ki annesi onun ilk aşkıydı.

Sonbaharı andırıyordu şimdi o melek yüzü. Ağaçtaki yapraklar gibi yavaş yavaş solmuştu annesinin yüzü. Düğümleniyordu hıçkırıklar boğazına. Son bir umutla baktı nemli kirpiklerinin ardından annesine. Yeşerir diye beklediği solan yapraklar şimdi hepten solmuştu? Tekrar ve tekrar kokladı o ipek saçlarını, bir daha fısıldadı:

- Seni seviyorum anne!

Sustu, cevap veremedi annesi? O günden sonra hayata küsmüştü çocuk.

Yıllar geçmişti aradan. Durgun bir sonbahar akşamıydı. Omzuna dokunan elle irkildi birden. Annesi diye umutlandı küçük çocuk. Karşısında tombul yanaklı bir çocuk kocaman bir gülümsemeyle bakıyordu kendisine? Elinde bir top vardı. Elini uzattı küçük çocuğa:

- Hadi gel, oyun oynayalım?


Onun gibi kocaman bir gülüş yerleştirdi yüzüne, tuttu o tombul ve minik ellerini?

O günden sonra hayatla barışmak için bir fırsatı olmuştu onun için?

- Hadi oynayalım, dedi küçük çocuk?