Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Zeki ORDU


ŞEN OLASIN ŞENOL HOCA

ŞEN OLASIN ŞENOL HOCA


Oldum olası biyografik yazıları çok önemli bulurum. Bu gün de sizlere Terme Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Şenol Yılmaz hakkında birkaç kelam istedim.

Neresinden başlamalı? Başka bir ifadeyle neresi sonraya kalsın?

Hani eskiler `ismiyle müsemma` derler ya; hocamız öyle bir özelliğe sahip zannımca. Elbette burası benim kanaatim.

Zatı âlileriyle ilk defa karşılaştığımda burada nakledemeyeceğim bazı fikirleriyle dikkatimi çekmişti. Ancak daha ismini bile öğrenmeden bir bahsi geçen yani şimdi yazmadığım mevzun içine tabiri caizse “bodoslama” dalmamak için sadece dinledim. Akıcı bir sözlü üslubu vardı. Ben dinlerken sıkılmıyordum.

Daha sonraki karşılamalarımızda yapılan sohbetlerimiz samimi bir havada geçti.

Bir edebiyatçı olması münasebeti ile hassas bir yapısı olması gereken bir zarafeti vardı. Her ne kadar bazen ince dokunuşlar da yapıyorsa da bu da onun mizah yönünün de olduğunun alameti idi. Şairin: “Mânâlar iplikten incedir amma/Kelimeler biraz kalınca Hasan…” mısralarına benzer cümleler de kurmuyor değildi.

Mütebessim çehresi, mizahi yaklaşımı, lüzumsuz polemikleri olmayan biridir. Sanırım herkes tarafından sevilmesinin ardında yatan gerçek budur. İnsana rahatlık veren bir görünüşü var. Biz o şen ve neşeli görünümlü insanın içini bilemeyiz elbet. İçinde kopan fırtınaları en iyi kendisi bilir. Herkes dışıyla cemiyetin içindedir ama içindekilerle kendisi yaşar. Bu bütün insanlığın halidir.

Bir sohbetimizde “Ben kendi okuluma atanan öğretmenim” demişti de açıklama yapmadan işin esasını anlayamamıştım. Kısa cümlelerine sığdırdı tasvirler onu can kulağı ile dinlemeniz için yeterlidir.

Sözlü olarak çok ifade etmese de şiir ve mûsıkî ile yakınlığını biliyoruz. Zaten bu vasfı taşıyan kişilerin hassas olması tabiatındandır.

Her sohbetin tat verebilmesi için ortak mevzuu yakalamak lazım. Biriniz spordan konuşurken diğeriniz baleden bahsederse sadece kendiniz söylersiniz. Şenol Hoca ile ortak zevklerinizin olduğu bir konuya girmişseniz o gün veya gece başka işinizin olmaması lazım. Sohbet anın kısa veya uzun olması önemli değildir aslında. O iki dakikaya da iki saate de ayarlayabilir anlatacaklarını. Söyleneler yarım kalmasa da tadı yarıda kalabilir sohbetinizin.

Okulunda zümre öğretmenleri ile uyumu, daha doğrusu okuldaki diğer edebiyatçıların birbirleriyle uyumu başarıyı artıran bir etken olmalı. Çünkü diğer arkadaşlarıyla -ki benim de arkadaşlarım- bir bütünün parçaları gibi olmaları her yönüyle gıpta edilecek bir durum.

Şenol Hoca gerçekten yanındakilere pozitif bir enerji veriyor. Kendisine birkaç defa “Sizi görünce moralim düzeliyor” demiştim. Her ne kadar kadın şairlerimizden Leyla Hanım`ın “ Zâlim beni söyletme derûnumda (iç yanında) neler var.” Demesi gibi biz kimsenin içini bilmeyiz. Ancak görünen o ki mesleki ve kültürel açıdan rahat sohbet edebileceğiniz biri.

Yazının başında dedik ya ismiyle müsemma diye. Evet o ismindeki “şen”liği taşıyan biri. Keşke biz de imsizdeki özelliklere sahip olabilseydik.

Bir edebiyatçıyı anlatmak kolay değil. Hele de bu kadarcık bir yerde. Eh ne yapalım! Biz de fenciliğin verdiği alışkanlıkla “formülize” edip buraya sığdırmaya çalıştık.

Nice sohbetlerde buluşmak üzere…

hasret kaya
7.04.2015 08:41:21
Öğretmenler çok değerlidir ama bazı öğretmenler vardır ki karşılaştığımız çok özel bir yer tutar hayatımızda sayın Şenol hocam da buna en büyük örnektir.Nice öğretmenlerimiz oldu okul hayatımızda ama hiç biri bizlere sınavlarda yaptığımız yanlışları biz dilemeden sayfalarca asıp göstermedi verdiği notları hakkıyla helaliyle bizlere sunmadı . Hayatımda tanıdığım örnek bir aileye sahip asla kaybetmek istemediğim çok değerli hocam nice nice başarılara imza atın ve biz sizleri en önde alkışlamaya gururla devam edelim .