Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Hasan ÖZDEMİR


SENEDE BİR GÜN

SENEDE BİR GÜN


Başlığa bakınca hemen aklınıza merhum Şekip Ayhan Özışık`ın bestelediği, merhum Sadık Şendil`in yazdığı merhum Zeki Müren`in seslendirdiği şarkı aklınıza gelebilir. Ama işin aslı yılda bir defa hatırlanan kadınlar, sevgililer, analar, babalar, şehitler, gaziler, engelliler, öğretmenler, doktorlar ve daha niceleriyle ilgili.

Bu günler geldiğinde herkes öyle bir ahkam kesiyor ki, aman Allah`ım mangalda kül bile kalmıyor. Sanki o bir günde vatandaşların sıkıntılarını anlamışız, dertlerine çare bulmuşuz gibi yanlarında görünüp bir yıl onlarla birlikte olacakmışız görüntüsü vermek ne kadar acı biliyor musunuz?

Bu insanları anlamaya senede bir gün yetmez. Gün bittiğinde inanın bir daha ki yıla kadar bu gruplar kimsenin aklına bile gelmez. Engelliler haftasında güzel bir görüntüye şahit olduk hep birlikte. Belediye Başkanımız tarafından onlara akülü araç temin edilerek törenle dağıtımı yapıldı. Tamam da bu arkadaşlar Belediye binası hariç, Kültür merkezindeki etkinliğe katılamaz, Halk eğitim salonuna gidemez, Hükümet konağına gidemez, öğretmen evi salonuna gidemez.

Hadi bunları geçelim. Bu arkadaşlarımız araçlarıyla yaya kaldırımlarında da gidemezler ki. Elektrik panoları, aydınlatma direkleri buna izin mi veriyor? Bunu da geçelim. Bu kardeşlerimiz kaldırımda rahat rahat giderken caddeden karşıya geçecek, haydaa adam arabasını park etmemiş mi iniş yoluna. Nerde kaldı duyarlılık? Artık susmalı, çözüm üretmeliyiz. Bence bir yetkili bu akülü araca binerek, İlçemizde bir tur atmalı. Başka türlü onları anlayamaz, sorunlarına çözüm bulamayız. Vatandaşlar olarak olumsuzlukları ilgili yerlere anında bildirme zorunluluğumuz vardır, unutmayınız.

8 Mart Dünya Kadınlar gününde de ülkemizin çeşitli yerlerinde yürüyüşler düzenlendi, salonlarda konferanslar verildi, eğlenceler yapıldı. Ne güzel. Kadına şiddete karşıyız diyoruz, elimizde flamalar, pankartlar, tencereler, tavalar, düdükler kol kola yürüyoruz, ama yan komşumuz şiddete maruz kaldığında emniyet birimlerine bile haber vermekten kaçınıyoruz. Nedenmiş efendim, bugün kavga ederler, yarın barışırlar diye. Ya çok kötü sonuçlar olursa, pişman olmayacak mıyız? Keşke dememek için siz vatandaşlık görevinizi yapın gerisini onlar düşünsünler.

Ülkemin güzel insanları, bu işler senede bir günle olmaz. Gönül yolculuğu süreklilik ve özveri ister. 14 Mart cumartesi günü de Tıp bayramı kutlamaları var. Canımızı emanet ettiğimiz doktorlarımızın sorunlarının tartışıldığı bir gün ve hafta bu.

Onları da bir gün anar ve işimiz düştüğünde de ararız, değil mi?
Şiddetin ve engelin olmadığı sağlık ve huzur dolu günlerde buluşmak dileğimle…