SEVDALI YÜREKLER

15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm Türkiye´de olduğu gibi ilçemizde de demokrasi nöbetlerine halkın ilgisi yoğun oldu. Bir kere daha gördük ki söz konusu vatan oldu-ğunda içimizdeki birlik ve beraberlik ruhu yeniden ortaya çıkıyor. İnsanlarımız bütün farklı düşünceleri bir kenara bırakıp vatan sevgisi etrafında kenetlenebiliyor.
Şüphesiz tüm Türkiye´de olduğu gibi Terme´de gerçekleştirilen demokrasi nöbetleri çe-şitli açılardan ele alınacak ve değerlendirilecektir. Çünkü bu nöbetlerin her yönü bir ana fikir-dir.
Ben demokrasi nöbetlerinin sadece iki yönü üzerinde durmak istiyorum.
Tabi ki bu organizasyonda birçok kişinin emeği var. Ama bana göre işin en zor kısmını yürüten iki sevdalı yürek, iki kardeşim vardı sahnede: Muhammet Ali Atik ve Hüseyin Uysal. Öyle ki her akşam sahneye çıkıp kalabalığı coşturmak, onlara vatan sevgisini anlatan şiirler, ilahiler, marşlar dinletmek ve konuşmalarının birçoğunu doğaçlama yapmak hiç kolay değildi.
Devlet büyüklerinden birileri kürsüye çıktığında onların adını, unvanını doğru telaffuz edebilmek önemlidir. Demokrasi şehitleri hakkında somut ve doğru bilgiler vermek belli bir birikim gerektirir. Bu iki arkadaşım, bunları en güzel şekilde yaptı.
Muhammet Ali´yi her gördüğümde ?Allah senin sesine kuvvet versin.? diye dua ettim. Çünkü her akşam canlı ilahiler söylemek, şiirler okumak için kısılmayan bir ses gerekliydi. Bu ses de onda vardı. Bu iki sevdalı yüreği gönülden kutluyorum.
İkinci yön ise okullarda okuttuğumuz ?ders çalışmayan, amaçsız, belli bir boş vermişlik içinde olan, cep telefonundan başka sevdası olmayan öğrenciler? diye nitelendirdiğimiz o çocuklar vatan meselesi söz konusu olduğunda birer kartal kesildiler. Onları da gönülden kut-lamak lazım.
Hepimiz biliyoruz ki başka Türkiye yok. Bize bizden başka dost da yok. Öyleyse vata-nımızın ve dostluğumuzun kıymetini bilmeli, bizi biz yapan, bizi Türkiye yapan değerleri her zaman el üstünde tutmalıyız.