Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Zeki ORDU


SEVDALIK İNCE MARAZ

SEVDALIK İNCE MARAZ


Bazı kelimeler vardır ki olduğundan daha çok şey ifade eder. Lügat manası kelimenin yanında yetersiz kalır. Siz ne olduğunu yazılı izahatla değil de yaşayarak ancak öğrenebilirsiniz.

İşte bunlardan bir de “sevda” kelimesidir.

Ben dil bilimci değilim. Anacak bu kelimenin Frenk ülkelerinde bir karşılığı var mı bilmem. Batı da sevmek, sevgi, aşk gibi kelimelerin bir karşılığı olduğunu biliyorum. Acaba “sevda” kelimesi herhangi bir Batı ülkesine nasıl çevrilir? Aşk ile aynı mıdır, sevgi ile aynı manaya mı gelir?

Zaten lisanımıza öyle kelimeler girmiş ki izahı çok müşkül. Yine sevda kelimesiyle aynı manaya gelen “Yanık, vurgun, gönlü kaptırmak, filancaya yangın, ince hastalık” gibi kelime ve tabirler nasıl tercüme edilir. Bir Fransız’a “Şu çocuk, şu kıza yanık” cümlesi nasıl tercüme edilir? Belli ki bu ülkenin edebi lügatinden başka bir de gönül lügati var.

Biz gelelim “sevda” kelimesine. Birçok türkü ve şarkıda yer almış bir kelimedir. Ancak bazen temsil ettiği mananın biraz uzağında kalmıyor değil. Bira sonra bazı misallerle konunun daha da anlaşılmasına gayret edeceğim.

Bir şarkıda “Sevda öyle müşkül ki onu çekenler bilir” diyor. Yani “Damdan düşenin halini damdan düşenin” bilmesi gibi. Ziya Paşa’nın “Zülfüne dil vermeyen bilmez gönül ahvâlini” mısraı tam da bunun açıklaması gibi.

Bozkırın tezenesi olarak bilinen Neşet Ertaş bir türküsünde “Sevda olmasaydı/ Gönüle dolmasaydı/ Dünya neye yarardı/ Güzeli olmasaydı” derken sevdaya başka bir boyut kazandırmış. Bir Samsun türküsünde “Gizli sevda çekmesi/ Ateşten gömlek imiş” diyor. Yine bir Karadeniz türküsünde “Sevip de alamazsan/ sevdaluk neye yarar” diye dillendirilmiş.

Sevdayı; ne sevgi, ne aşk tek başına karşılamıyor. Dedik ya gönle dair bir kelime. Tercümesi de olamaz zaten. Olsa da tam olarak izahı mümkün olmaz.

Peki, bu konuya nereden çıktı diye sual edecek olan olursa açıklayayım efendim. Balıkesir yöresine ait olan “İki keklik bir kayada ötüyor” diye başlayan türkünün bir yerinde “Buna yanık sevda derler tez geçer” diye bir mısra var. Bence eksik bir ifade olmuş. Yanık sevda tez geçmez, olsa olsa “zor” geçer. Burada “sevda” kelimesine gerekli ihtimam gösterilmemiş ve bir “gönül suçu” işlenmiştir. O mısra bence “Buna yanık sevda derler, ‘zor’ geçer” olmalıydı.

Yazımızın başlığı da bir maninin bir mısraı. Mani gönül üniversitesinde okumuş kişilerin söyledikleri son derce veciz ve tesirli dörtlüklerdir. Bu işin aslını dilcilerden öğrenebilirsiniz. Ben o maniyi arz edeyim sizlere.

Sevdalık ince maraz

İçi yakar can almaz

Sevda halini bilen

Kızından para almaz

 

Sahi “sevda”nın “Frenkçesi” nasıl acaba? Merak etmiyor değilim…

Gönül sıcaklığınız hiç sönmesin efendim…