Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Hasan ÖZDEMİR


SEVGİLİLER GÜNÜYMÜŞ


Yıl 365 gün. Neredeyse boş geçen bir gün ya da hafta yok. Yok şu günü, yok bu haftası?Yazmaya kalksam sayfalar yetmeyecek. Geçen hafta içinde sevgililer gününü kutladık, çok şükür. Tüm dünya tarafından onaylanmış bir gün, kutlanmadan olur mu hiç. Olmadı zaten, hatta zorunlu hale bile geldi.


Aşk çok geniş bir kavramdır aslında. İlahi aşk, tabiat aşkı, insan aşkı, futbol aşkı say say bitmez. Ama 14 Şubat farklı bir gün oluverdi. Bu gün geldiğinde aklıma hep kavuşamayan âşıklar gelir. Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kamber, Kerem ile Aslı gibi?Hüzünlenirim. Üzülürüm.


Oysa aşk sevmektir ve sevdiği olmaktır. Sevdiğini kendisi gibi hatta kendisinden de çok sevmektir aşk. En önemlisi de sevgiyi istemektir aşk. Aşk ortak yaşamdır; Tek kalp, tek vücut, tek beyin, tek gönül gibi. Tıpkı reklamlarda izlediğimiz köydeki yaşlı amcamın eşine aldığı sevgililer günü hediyesi için teyzenin ?Bu nedir? sözü karşısında amcanın ?Bugün sevgililer günü, adettendir? demesi gibi.


Sevgili olmak, sevmek demekti ama bugünlerde bir de sevgililer gününde hediye beklemek gelenek haline geldi. Allah aşkına sevgililer gününde neyi kutluyoruz? Sevgimizin büyüklüğünü mü? Sevginin ya da aşkın tanımını mı?


Neyi kutluyoruz? ?Kutlama var? sözü dünya insanları için manası olan ya da olmayan bir tören için kutlanan oldu maalesef. Sevgililer günü yaklaşırken her tarafta kalpler uçuşmaya başladı. Sosyal medya, gazeteler, televizyonlarda kurabiyeler, bardaklar, peçeteler, bluzlar, çantalar her şey de kalp var. Hani sevgi yürekti. Hani duygularımızın kaynağı kalpti. Ne oldu ticari malzeme mi oldu? Bari kalbimizi satmayalım?


Eskiden görücü usulüyle evlilikler olduğundan birbirini tanıma işi sonraya bırakılırmış. O zamanlarda her şey çok zordu. Annelerimizin, babalarımızın hayatını geçireceği kişiye karar vermesi çok zordu. Çünkü genelde aileler karar verirdi. Böyle kalpler ele tutuşturulmazdı. Ta derinlerde saklanırdı. Yürekti, gönül işiydi. El ele tutuşmak, birlikte gezmek olmazdı. Kelimelerce yüreklerinde yaşattıkları sevdaları o kadar büyürmüş ki hiçbir şey söyleyemezlerdi.


O zamanlar sevmek başka bir şeymiş. Ne bugünün aşkına benzermiş ne de ölüme. O zamanlar sevgi büyük olurmuş bitmezmiş. Şimdilerde tükeniyor. Nedense? Bugünler daha şeffaf, daha gerçekçi ama daha sağlıksız.


Evet, sevgi parayla satın alınamaz. O yürek işidir. Laftan hiç anlamaz. Hele paradan hiç ama hiç anlamaz. Modernleşme ile birlikte aşkta kapitalizmden payını almış oldu. Modernleşme ile birlikte aşk sevgisini kaybetti, huzursuz oldu. Başka şeyler aramaya başladı. Yani sadece karşındaki ile var olmak. Sıkılma ya da yorulma kısmı ise sanırım kovalanan kaçar misali olsa gerek. Sarmaşık misali neye dolandığımızı bilmeden yaşıyoruz.


Bize sevgililer günü diyorlar kutluyoruz. Çünkü tutunmuşuz sarmaşığa. Kalplerimizin restorasyonunu kapitalizme devretmişiz. Onlar ne isterse onu yapıyoruz.


Sevginin günü olmaz beyler, bayanlar. Hele hele beklemeye, bekletmeye hiç gelmez. Sevdikleriniz kim olursa olsun, yarına bırakmadan sımsıkı sarılıp, ? Seni seviyorum? deyin. Kalın sağlıcakla...