Bugün, 8 Mayıs 2024 Çarşamba

Yılmaz İMANLIK


ŞİİR VE YANILGILAR    

ŞİİR VE YANILGILAR    


  Çoğu insan şiirin sadece bir duygu işi olduğu konusunda yanılgı içindedir. Evet, şiirde duygu yoğunluğu önemlidir fakat bu yeterli değildir.

    Şiirlerin sağlam bir temele dayanması, kalıcı olabilmesi için duygunun yanında bilgi, beceri, yetenek gibi başka hasletlere de ihtiyaç vardır.

    Dünya edebiyatına damga vurmuş, hiçbir devirde tazeliğini yitirmemiş şiirlere bir bakmak lazım. Sadece duyguyla yoğrulmamıştır onların şiirleri.

    Şiirlerin teorik bilgilerle desteklenmesi gerekir. Şiir üzerine yazılmış kitaplar ile makalelerde bir için nelerin gerekli olduğu belirtilmiştir. Önce iyi bir şiir okuyucusu olmak gerekir. Doğan Aksa'nın “Şiir Dili ve Türk Şiir Dili” kitabı ile Cem Dilçin’in  “Şiir Şilgisi” kitapları bu konuda önemli eserlerdir.  Bugün şiir yazdığını söyleyen kaç kişi bu kitapları okudu diye merak etmiyorum; çünkü biliyorum ki okuyanların oranı yüzde bir bile değil.

    Sadece duygu ile yazılan şiirler, plan ve projesiz yapılan barakalara benzer. Onların ilk rüzgarda yıkılması kaçınılmazdır. Ya da denizin üstündeki köpük gibidir onlar. Kısa sürede yok olup giderler. Şiirin bilgi bölümü ev yapılırken konulan direklere benzer. O direkler evi korur, sağlamlaştırır, uzun süre ayakta kalmasını sağlar. Direk kullanmadan ne kadar güzel de yapsanız oev ilk darbede yıkılacaktır.

     Maalesef günümüzde şiir yazanların çoğunda bu eksiklik vardır. Duygu yoğunluğu ile yazılan şiirler birden çok beğenilince insanlar çok iyi bir şiir yazdığını düşünebilir ve teorik bilgileri şiire uygulamaya gerek görmez. Halbuki bu beğenmeler yaz yağmuru gibi gelip geçicidir. Gerçek şiir, tek mevsim değil her mevsim yağmuru hissettirebilmelidir yüreklere.

      Aslında iyi şairleri okuma konusunda da şöyle bir yanılgı vardır. O dönemde medyada hangi şairden bahsediliyorsa iyi şair odur. “Hangi şairleri okuyorsunuz?” diye sorulduğunda TV'de hangi şair popülerse onun adı söylenir.  Popüler olmakla iyi şair olmak aynı şey değildir.

     Serbest şiir serbest midir gerçekten? Değildir. Serbest şiirin de kendine göre ilkeleri vardır. Aklıma geldi mantıyla yazılmaz onlar. Serbest şiirlerde de ölçü kullanılmasa bile kafiyeden vazgeçmemiştir şairler. Ancak kafiye yapacağım diye de birbiriyle ilgisiz kelimeleri alt alta kullanmak ayrı bir yanılgıdır.  Şiirde kuralcılığa en çok karşı çıkan Orhan Veli bile İstanbul'u dinliyorum şiirinde kurallardan vazgeçememiştir. Belki de bu şiiri unutulmaz yapan ondaki ahenk unsurlarını ustaca uygulamasıdır.

      Ben günümüzde manzume yazan- şiir demiyorum- birçok genç ve heyecanlı arkadaşa duygu yoğunluğu yanında iyi şairleri okumalarını, şiirleri edebi bilgi ve tecrübelerle desteklemelerini, eleştirmenlere mutlaka okutmalarını, şiir üzerine yazılmış teorik ve tahlil kitaplarını okumalarını öneriyorum.

     Unutmayın, iyi şairler bir şiirde tek mevsimi değil, dört mevsimi yaşatabilme başarısını gösterenlerdir.

    21 Mart Dünya Şiir Gününüz kutlu olsun…