Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Şiiriniz nasıl olsun?


Bir dilin kurallarına ve zevkine uyularak yazılan, ölçülü ve kafiyeli anlatım şekline nazım denir. Şiir ise, ?Nazmın üstün bir zevk, düşünce ve idrak süzgecinden geçirilmiş halidir? diye tanımlanmış. Bununla birlikte, ne şairi ne de okuyucusu şiirin tanımında tam bir mutabakata varamamıştır.

Şiir deyince sizi düşündürmeli, duygulandırmalı, alıp uzaklara götürebilmeli. Size bir şeyler söylemeli. Günümüzde serbest vezin şiirlere ilgi fazla. Daha doğrusu şiir yazmaya hevesli olanlar genellikle bu tarz şiiri tercih ediyorlar, nedense. Ancak bu şiirlerde ne ölçü var, ne de kafiye.

Sizi bilmem ama ben bu tarz şiirlerin pek çoğunu bir yere koyamıyorum. Bu tarz metinleri okurken bir zevk alamıyorum, sanki diz boyu suda yüzmeye çabalar gibi hissediyorum kendimi.

Oysa ölçülü, kafiyeli yazılmış öyle şiirler var ki, sadece iki mısrasını okusan, hakkında sayfalar dolusu yazabilirsin. Adeta şiire doyarsın. Çünkü nice anlamlar yüklüdür.

Bu sözlerimden serbest vezin şiirlere karşı olduğum anlamı çıkarılmasın. Çünkü serbest yazılmış öyle şiirler var ki, onları anmamak mümkün değil. Arif Nihat Asya´nın ?Bayrak? ve ?Başörtüsü? şiirlerini nasıl unuturuz?.. Onlar ne güzel ifadeler?...Başörtüsünün hala tartışıldığı günümüzde A.Nihat Asya, sanki yıllar öncesinden bilmiş de onlara cevap vermiş gibi.
İşte Bayrak şiirinden bir bölüm:

?Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün,
Kızıllığında ısındık.
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün,
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün ve rüzgârlarda dalgalı,
Barışın güvercini, savaşın kartalı.?
Ve ´Başörtüsü´?
?Kim demiş ki;
´Başörtüsüydü o?´
Başımızın sade örtüsü değil,
Süsüydü o!?

İlahiyatçıların yan branşlarından ikisi Felsefe ve Yabancı dil ise diğeri de Edebiyattır. Ben edebiyatı severim. Edebiyatın bir kolu olan şiiri de severim. Güzel şiir yazamasam da, güzel şiiri severim. Vakti zamanında şiir okuma yarışmalarına katılmış, Atatürk Oratoryosu korosunda görev almışımdır.

Şimdi iki tarzın örneklerine bir göz atalım.
?
Gölgelerinde ıslak bulutların
yeşile özlemidir
gün doğumunda
durulan ümitsizlik rüzgarlarının
sevdaya türküsüdür bu.?
(La Edri)

Bu serbest yazılmış bir şiirdi. Bir de şu dizelere bakalım.
?Gül büyütenler mahsus hevesle,
Renk renk dertlerimi gözünde besle.
Yalnız annem gibi, o ılık sesle
İçimde dövünüp ağlama gurbet!..?
(Necip F.Kısakürek)
* * *
?Şu dünyanın direği yok
Merhametin yüreği yok,
Kılavuzun gereği yok,
Yolun sonu görünüyor.?
(D.Ali Akınet)

Her iki tarza ait örnekleri okudunuz. Hangisi size bir şeyler söylüyor? Hangisi sizi düşündürüyor, duygulandırıyor?.. Takdir sizin.
Türk Polis Teşkilatının 172. Kuruluş Yıldönümünü kutluyor, şehitlerimize Allah(CC)´tan rahmet, emniyet mensuplarımıza güç ve kuvvet vermesini diliyorum.