Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet TÜRKAN


ŞİMDİLERDE ÖĞRETMEN OLMAK-2

ŞİMDİLERDE ÖĞRETMEN OLMAK-2


Yediriyoruz, içiriyoruz, yatırıyoruz, ulaşımını sağlayıp okula getiriyoruz. Ama asla vefa görmüyoruz. Öğretmenine bir çay getirmeyi bile yapmayan vefasız öğrencilerimiz var. Bütün bunların yanında altınla tartsanız kıymet biçilmeyecek çocuklarımız da var. İyilerin başımız üstünde yeri var. Ancak bu olumsuzlukları da dile getirmemiz gerekiyor. Teknolojik imkânların sunulması, imkânların artırılması aynı oranda öğrenci ve insan kalitesini artırmıyor. Eskilerin bir sözü var “Kem aletten kemâlât olmaz” diye. Kısaca kötü malzemeden iyi şey çıkmıyor. Ne yaparsanız yapın eğer elinizdeki malzeme iyi değilse iyi ürün elde edemiyorsunuz. Çürük ağaçtan kereste olmuyor. İnanın hiçbir şeyi boş vermiyoruz.

Elimizden gelen her türlü gayreti, çabayı gösteriyoruz. Çoğu zaman geri bildirimlerimiz yerini bulmuyor. Siz hiç karşınıza geçip de; “Hocam beni niye kursa alıyorsun, beni niye deneme sınavına sokuyorsun, çalışıp da ne olacak, siz çalıştınız da ne oldu..?” gibi ifadeler kullanan öğrenci ile karşılaştınız mı? “Ne olur?” diye peşinden koştuğumuz ama bir türlü yakalayamadığımız bir sürü çocuğumuz var.

İyi öğrencelerimizi Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Öğretmen Lisesi, Anadolu Lisesi diye sınıflara bölüyoruz. Sonra da en alta kalan meslek lisesi öğrencilerinden yukarda bahsedilen liselerin öğrencilerinin hareket, davranış ve başarılarını bekliyoruz. Bu başarıyı yakalayamayınca da hem öğrencileri, hem öğretmenleri ve idarecileri suçluyoruz. Daha önce Anadolu Lisesi Müdürlüğü yapmış ve öğrencilerini %87 oranında üniversiteye yerleştirmiş bir öğretmen olarak diyorum ki;
“orada çalıştığımın en az iki katını çalışıyorum ve gayret sarf ediyorum ama aynı verimi elde edemiyorum. Bunu sebebi yukarıda sıraladığım şeyler diye düşünüyorum. Öğrencilerimizin olumsuz davranışları bizin toplumun ve üst yönetimlerin hakkımızda olumsuz düşünmelerine ve itibarımızın zedelenmesine de sebep oluyor. Bir meslek lisesine gelinceye kadar bir öğretmenin elde edebileceği her türlü ödül ve başarı elde etmiş biri olarak pek tabiî ki üzülüyorum.

Belki yine “bırak hoca işine bak” diyenler olacak. Ben işime bakıyorum elbette ama kimse meslek liselerinde çalışanları gayret etmiyor, çalışmıyor zannetmesin. İş bildiğiniz gibi değil. Gerçekten üzerinde hem psikoloji, hem pedagojik ve hem de sosyolojik olarak durulması ve incelenip araştırılması gereken bir burum var. Evet, gerçekten şimdilerde öğretmen olmak zor. Benimki bir iç dökmesi idi. Sizlerle paylaşmak istedim. Kusura kalmayın.