Bu hafta da yazılacak bir sürü konu geldi geçti elimden. İki polisimizin göz göre göre şehit edilmesi, Tahir Elçi´nin öldürülmesi, Rus uçağının düşürülmesi? Hepsi de sayfalar dolusu yazılacak konular. Ama polislerimizin elini kolunu sallayarak, çelik yelek bile giymeden PKK´lıların üzerine gitmelerini hiç anlamış değilim. Allah rahmet eylesin hepsine de. Ama ben Türkiye-Rusya ilişkilerine değinmek istiyorum bu hafta.
Hava sahamızı ihlal ettiği için Rus savaş uçağını düşürdük. Olmasa iyiydi. Oldu bir kere. Ne işin var Suriye´de. Niyet belli. Esat mesat hikaye. Gururlu adammış Putin, çok da onurlu. Türkiye kendi sınırını ihlal eden Rus uçağını düşürünce kudurdu adeta. Yaptırım üzerine yaptırım. Hani bir savaşa hazır olun demediği kaldı. Onu da der yakında.
1 Eylül 1983 yılında içinde 269 yolcusuyla New-York´tan Güney Kore´ye sefer yapan ve otomatik pilotun hatası nedeniyle ülkenizin denizaltı nükleer enerji üssünün üzerinden geçiş yapmak zorunda kalan, fakat sizin ? casus uçağı ? diyerek tanımlamanızdan ötürü gözünün yaşına bakmadan içindeki yolcularıyla havaya uçurduğunuz, dönemin dış işleri bakanınız tarafından da ? O uçak bir daha gelse bir daha düşürürüz ? diye demeçler verdiğiniz yolcu uçağını ben hatırlıyorum.
Ayrıca geçen yılın Temmuz ayında Malezya Havayollarına ait, içinde 298 yolcu bulunan Amsterdam´dan Kuala Lumpur´a gitmekte olan yolcu uçağını Ukrayna´nın doğusunda Rus yanlısı ayrılıkçılar tarafından atılan füze ile havaya uçurduğunuz yolcu uçağını da herkes hatırlıyordur.
Sayın Putin siz bilmezsiniz belki hatırlatalım, 1980 sonrası aç bıraktığınız, sahip çıkmadığınız kadınlarınız yüzünden senelerdir sizinle savaş halindeler kadınlarımız. Evdeki karıyı boşayacağım, sarışın Rus alacağım diyen erkeklerimizden geçilmiyordu buralar. O yüzden çekilen acıları dağılan yuvaları bir bilseniz.
Temizlikçi diye girdikleri evlerde zengin- fakir demeden bizim adamları boşatmayı başarıp hepsi o evin hanımı olup çıktı. Çoluk çocuk kapıda kaldıysa da umursamadı bizim adamlar. ? Biraz borcum var memlekette, onu ödeyip geleyim.? diye paraları vurup bir daha geri dönmeyen uyanık sarışınları da unutmadık hani. Şimdi sen tutmuş doğal gazı kesmekten falan bahsediyorsun! Yıllarca sizin hatunlar bizim kadınlarımızın yaşama olan bağlarını kestiler de sana gık etmediler!
Bu arada Esad´a yardıma gelmişmiş numaralarını yemediğimizi, asıl amacınızın küresel ısınma tehdidine karşın Suriye topraklarındaki tarım alanlarıyla su havzaları olduğunu, hep arzulayıp ama bir türlü başaramadığınız Akdeniz de sözünüzü geçirme hayallerinizin olduğunu ve zaten ülkenizde de var olan Petrol´e karşılık daha da, daha da çok para kapma savaşı olduğunun bilincindeyiz !
Hepimiz biliyoruz ki angajman kuralları gereği bir ülkenin, diğer bir ülke hava sahasını ihlal etmesi karşısında o uçak önce ikaz edilir sonra da düşürülür. Şimdi böyle bir durum karşısında Rusya´nın çıkıp da ? vay efendim dostlarımız tarafından sırtımızdan vurulduk, o zaman bizde Boğaz´a atom bombası atalım!? falan demesi kadar saçma bir açıklama yoktur! Çünkü iş ülke menfaatlerine gelince asla dost ülke olmaz! Var olduğunu söyleyen de siyaset yapıyordur! Çünkü ülkelerin geçmişlerine dayalı yaraları vardır, hırsları vardır. Ve geleceklerini etkileyecek oyunları, kuralları ve menfaatleri vardır. Bu aralar Rusya en üst perdeden çıkış yaparak psikolojik üstünlük kurma derdindedir. Kaybettiği küresel güç olma çabasındadır.
Yurtta barış, Dünya´da barış. Kalın sağlıcakla?