Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Yılmaz İMANLIK


SON YAPRAK


Eskiden bu kadar hızlı düşmezdi yapraklar. Şimdi neredeyse hayat ağacımdan her gün bir yaprak düşüyor. İyice seyrekleşti dallar. Kuşlar konmuyor artık. Son yaprak? Evet, o son yaprak tek düşüncem. Acaba ne zaman düşecek? Fırtınalı bir gecede yaprak düşse bile yerine takacak fedakâr bir ressam dostum olacak mı?

Baharlar mı geç kaldı? Yoksa yağmurlar mı güneşimi esir aldı anlamıyorum. Rüzgârın en küçük nefesinde, bulutların en ufak öfkesinde bile bir yaprak düşüyor dallardan. Sararmış yapraklar, çimenin yeşiline, toprağın üstüne yorgan oluyor. Ama ben çaresizim, ayaklarım üşüyor. Ve dostlarım üstümü örtmek yerine üstümdekileri çekip çekiştiriyor.

Benim masallarım hayat ağacımın dallarında gizli. Ne zaman bir masal yaşamak istesem dallara bakarım. Yalnız benim masalım, masal geleneğini değiştiriyor. Bu masalda tek iyi olan benim. Aslında ben de kötüyüm. Evet kötüyüm! Kötülerin içinde nasıl iyi kalabilirim ki.


Nedense hep kötüler kazanıyor bu masalda. Padişahın kızı bile o kadar da güzel değil, gıcığın biri! Ve padişahın cellâdına âşık. Yani akıllı insan işi mi bu! Bir de kahkaha atarak boynumun vuruluşunu izliyor. Ben hiçbir masalda böyle bir prenses görmedim. Onun vefasızlığı yanında boynumun vuruluşu bana acı vermiyor.


Nasıl olduysa sarayın soytarısı kaçırıyor beni. Soytarı ilk defa güzel bir iş yapıyor. Sarayın en delisi meğerse en akılısıymış. Belki de padişah soytarı, soytarı padişah olmalıydı.


Bu sefer de derin bir kuyuya atıyorlar beni. Üzülmüyorum. Çünkü birazdan koskoca bir dev gelir, bana iki tüy verir; ?Ne zaman darda kalırsan bu iki tüyü birbirine vur, ben hemen gelirim.? der. Bütün masallarda böyle değil midir? Ama yanılıyorum. Birazdan siyahlar içinde yine cellât çıkmasın mı karşıma! ?Hey cellât kardeş, bir masalda cellât bu kadar ön planda olmaz, çık masalımdan!? diyorum. Ama çıkmıyor.


Yapraklar düşüyor hayat ağacımdan?


Düşen her yaprak saçımdan bir tele asılıyor. Koparmasa bile beyazlatıyor. Artık saçlarımdaki beyazları saymak için çetele tutmak bile yetersiz kalıyor.


Son yaprak düşmeden yapmak istediğim her şeyi yapmalıyım. Bütün sevdiklerime onları ne kadar çok sevdiğimi, nefret ettiklerime onlardan niçin nefret ettiğimi söylemeliyim. Candan dostlarımı daha çok kucaklamalıyım. Kelebeklerin kanatlarında bile olsa mutluluk, onları incitmeden yakalamalıyım. Yarınlar için hayal kurmayı bir kenara bırakıp bugünü en güzel şekilde değerlendirmeliyim. Bu gün beni mutlu edecek mutlaka küçük bir ayrıntı vardır. Ama nerededir? İşte onu bulmalıyım. Yağmurun beni ıslatmasından korkmak yerine, sevgilimin saçlarına benzeterek şiirler yazmalıyım. Rüzgârın ellerini, annemin eline benzetip saçlarımı okşamasının tadını keşfetmeliyim. Sonbaharlarda kuşların hüzün şarkılarına eşlik etmeli, yaprakların toprakla kucaklaşmasını seyretmeliyim.


Son yaprak?


Nasıl olsa zamanı geldiğinde toprakla kucaklaşacaktır?21.05.2011