Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Sosyal medya


Bu ifade dilimize ne zaman girdi, tam olarak bilemesem de son 10-15 yılın teknoloji ürünü olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Çünkü Hayat Büyük Türk Sözlüğü 1974 baskısında bu ifadeye rastlamıyoruz.

Nedir sosyal medya? Önce medyayı görelim.

Medya; iletişimi sağlayan radyo, televizyon, gazete ve dergi gibi basın yayın organlarının tümünü kapsayan ortak isim. Kısaca basın yayın.


Gelelim sosyal medyaya. O da, ?Kişilerin internet üzerinden birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve paylaşımların bütünüdür? diye tanımlanmış. (Vikipedi) Facebook, Twitter, İnstagram vb birer sosyal medya ortamıdır.


Günümüzde sosyal medya, internet kullanıcısı çoğu insanımızın vazgeçemediği günlük alışkanlıklardan biri olmuştur. İnsanlar özellikle facebook üzerinden yıllarca görmediği arkadaşlarını bulmakta, hiç tanımadığı akrabaları ile tanışmaktadır. Yakın arkadaşları ile de sosyal medya üzerinden yazışmakta, haberleşmektedir.


?Her şeyin getirisi ve götürüsü vardır? derler. Son zamanlarda sosyal medyadaki bazı paylaşımlar da eleştirilmeye başlandı. ?An itibariyle dostlarla ziyafetteyiz?? ve ?an itibariyle filan yerdeyim?? paylaşımları bunlardan bazıları.


Bir arkadaşımız ?an itibariyle? diye başlayan bu paylaşımları facebook üzerinden eleştirmiş:


?Son zamanlarda ?an itibariyle piknikteyiz??, ?şu an itibariyle ailece tatil yolundayız?? türü paylaşımlar çoğaldı. Bana ne senin yemeğinden, tatilinden kardeşim! Kuş sütünün eksik olduğu o sofrayı görüp de zeytin ekmek bulamayanların halini hiç düşünüyor musun? Bir de aile ortamını ortalığa dökmüşsün?? diyor.


Eleştirilere katılmamak mümkün değil. Ancak bir kayıt koymadan, ?sosyal medyada yemek görüntüleri paylaşılmaz!? deyip kestirip atmak da doğru olmaz. Paylaşılacak yemek görüntüleri olur, paylaşılmayacak görüntüler olur.


Yıllardır beraber çalıştığımız arkadaşımızla yediğimiz bir veda yemeğini yahut bir barış ve kaynaşma yemeğini paylaşmanın ne sakıncası olabilir ki? Efendim, sofrada çok nefis ve çeşit çeşit yemekler varmış. Onları bulamayanlar görüp imrenebilirmiş.


Bulamayanlar, baklavayı böreği vitrin camlarından zaten görüyorlar. Bulamayanlar, interneti nereden bulacak? İnterneti bulsa, facebook´u nereden bilecek!


Aile ortamı görüntüleri de aynı şekilde değerlendirilmelidir. Paylaşılacak aile görüntüleri vardır, paylaşılmayacak olanlar vardır. Hayatın her safhasında belli ölçüde mahremiyet vardır ama ailede buna daha fazla dikkat etmek gerekir. Başkalarını hiç ilgilendirmeyecek, evin içinde, mutfak ortamında çekilen görüntüleri sosyal medyada paylaşmanın mantığı var mıdır?


Geçenlerde bir akrabamız, hemen hepsi aramızdan ayrılmış olan bir aile fotoğrafı paylaştı. Görünce çocukluk yıllarıma gittim, hüzünlendim ama onları gördüğüme bir o kadar da sevindim. Çünkü onlar benim akrabalarımdı. Çocukluğumun mahalledeki abileri, ablaları, amcalarıydılar. Bu fotoğrafın paylaşılmasında asla bir yanlışlık görmedim. Zaten onlar, bir kısmı sandalyede oturmuş, bir kısmı onların arkasında ayakta durmuş, gayet edepli bir vaziyette poz vermiş kimselerdi.


Hayatın her safhasında olduğu gibi sosyal medya paylaşımlarında da hata olabilir. Neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına, değer ölçülerine göre kişi kendisi karar vermelidir.

* * *

Sivaslılar Köyü 6. Kültür Şenliği 6 Ağustos Cumartesi akşamı yapıldı. Rahmi Özen Bey ve eşi ile biz de hazır bulunduk. Türk Milletinin vazgeçilmez alışkanlığı(!), saat 18.00´de başlayacağı söylenen proğram, iki saat gecikme ile ancak 19.55´de başlayabildi.


Neden?


Sebeplerden birisi; efendim, bazı kurum amirleri ve siyasiler geleceklermiş!


Şenlik alanına toplanmış yüzlerce kişiyi birileri gelecek diye iki saat bekletmek doğru mudur? Vaktinde oraya gelmiş olanların suçu ne? Bizim kaybolan iki saatimizin hesabını kim verecek?


Bir gün ülkemizde işlerin kuralına göre yürüdüğü günleri görebilmek ümidiyle?