Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Hasan ÖZDEMİR


SOSYAL MEDYA DİLİ


Bu günlerde teknolojik gelişmeler insanın aklı ve bilgisi sayesinde tüm sınırları zorlamaya başladı. Herkesin elinde akıllı telefonlar, akıllı tabletler, televizyonlar ve fotoğraf makineleri. Hepsi de aynı zamanda bilgisayar görevi de yapmakta. Ne ararsan dünya avucunun içinde. Her köşede elinde tabletle oynayan çocuklar, sokakta yürürken, otobüste giderken bu zamana kadar hiçbir işe yaramayan baş parmaklarıyla şakır şakır yazı yazan insanlar...

Bununla kalsa iyi.İnsanlar birbirleriyle artık konuşmuyorlar. Anneler-babalar çocuklarıyla, çocuklar anne-babalarıyla…Kahvede, otobüste, dolmuşta, çay ocağında, parkta otururken bile dostlar, arkadaşlar, görüyorum, söyleşmiyorlar. Ellerindeki makinelerle oynuyorlar, mesajlaşıyorlar. Bir saniye bırakıp da birbirlerine selam dahi vermiyorlar. Kendilerini geri çekmişler, tüm işlevlerini makinelere yüklemişler. Makine deyip de geçmeyin akıllı mı akıllılar. Karşına alıp sohbet bile edebiliyorsunuz. Geçenlerde bir arkadaş bu akıllımı eline almış, soruyor.
-Bu gün günlerden ne? Bugün günlerden cuma, diyor akıllı.

-Bu ayın sekizi hangi güne geliyor? Bu ayın sekizi cuma, diyor yine akıllım.

Değinmek istediğim asıl konu bu değil aslında. Burada kullanılan konuşma ve yazma dili. Sosyal medyayı zaman zaman ben de takip ediyorum. Facebook ve Hotmail en çok kullandığım hesaplar. Yazdığım yazıları göndermek için de hotmail adresimi kullanırım her zaman. İnsanların birbirleriyle böyle de olsa iletişim kurmalarını, düşüncelerini özgürce aktarmalarını, saygıda kusur etmemelerini önemsiyorum. Yazılarımı paylaşırken de Türk Dili kurallarına uymaya gayret ediyorum. Zaten yanlış bir sözcük yazdığımız zaman hemen kırmızı alt çizgiyle bir uyarı geliyor karşımıza.

Orada paylaşılan ve beğenilen mesajları okuyorum zaman zaman. Güzel fikirler görünce de bazen mutlu oluyor ve beğeniyorum. Diğer taraftan da, “Vah benim Türkçem, ne hallere düştü” demekten de kendimi alamıyorum. Noktalama yok, sözcükler eksik yazılmış, cümle kurmak yok, sesli harfler tamamen atılmış. Daha neler neler?

İnsanlar doğum günü, bayram ve kandil kutlamalarında, kimi konularda görüş ve düşüncelerini açıklarlarken, yazdıkları tebriklerde, şöyle bir gözden geçirseler yazdıklarını ve düzeltseler, inanın dil yanlışları ortadan kalkacaktır; Türkçeye kötülük etmeyeceklerdir.

“Güzel dil Türkçe bize,
Başka dil gece bize.
İstanbul konuşması
En sâf, en ince bize.”

Z .Gökalp