OKUMAK
Okumak; bir hobi, ya da bir eğlence
Boş vakitleri doldurmanın bir yoludur bence
Okumanın herkes için ayrı ayrı bir tanımı var
Mecburi bir görev olur iş başına gelince..
Okumamın mecburi görevimin haricinde bir dönem,
Okuma maratonunun içinde okumaya verdim önem.
Aradım, inceledim, merak ettiğimi, buldum,
Araştırdım, her konuda okudum, okudum, okudum?
Okudum; çünkü öğrenmeye istekli oldum.
Hamdım ve yandım dediğim noktada durdum.
Aldım kitabımı bir kenara çekildim,
Heyecanlı bir serüvene dalar gibi okudum.
Bu acil telafi edilmesi gereken bir ihtiyaçtı,
Okuduklarım ilgimi çekti, ufkumu açtı
Kaybolmasın diye not aldım. Kayda düştüm.
Bu benim başımın üstünde bir taçtı.
Bir kısmı gündelikti. Hani şöyle çerezlik.
Satırlardan göz ucuyla geçtim. Eğlencelik.
Bir kısmı, çok çok önemliydi; hayat boyu
Bir kısmı da ezbere değmez geçici bir sürelik.
Okuduğum kitaplar her türden çeşit çeşit.
Kiminin konusu farklı, dimağımda kaldı tadı.
Kimileri aynı amaç içinde, bir birine eşit
Kimisi de eften ?püften, hiç anılmaz oldu adı.
Dirsekleri masada bir ömür adanmış çürümeye
Kelimeler biriktirdim başladım yürümeye.
Hayata dair onlardan cümleler kurdum.
İnandım ki onlardı benim manevi yurdum.
Cümleler çoğalttım, cümleler sıraladım.
Yol aldım hudutlarında inceden ince.
Gündüzüm kana battı, geceyi paraladım.
Bu sayede solumadığım iklimlerin kapısın araladım.
Baktım ki rengarenk bir ülkeymiş kendime gelince.
Kelimelerden merdivenler inşa ettim.
Sözcük sözcük, basamak basamak uzandım arşa.
Sonrasında bir süre öylece kala kaldım
Okumak; şenliktir, bayramdır, insan girer yarışa.
Okumanın sonsuz büyüsüne uzandı elim.
Ve elimin erdiği, gözümün gördüğü,
Bu uğurda mavisi geceye çalan nice günler harcadım
Hayattan bir şeyler demeğe başladı dilim.
Geçtiğim yollarda kelime devşirdim, yeni sözler öğrendim
Kendimden sözcükler bıraktım dal uçlarına, vakti gelince.
Mücadele verdiğim uğurda yazmak çok kolay dedim.
Anladım ki en uzun yollar da aşılır, tek yürüyünce?
