Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet TÜRKAN


SÖZÜ LAFA KURBAN EYLEMEK (1)

SÖZÜ LAFA KURBAN EYLEMEK (1)


Daha önceki yazılarımızda da belirtmiş ve ana dilimizin, güzel Türkçe`mizin düştüğü felaket yolculuğundan bahsetmiştik. Gündemin yoğun olduğu, yerel yönetici adaylarının sayfaları süslediği, kahvelerin siyasi sohbet mekânlarına düştüğü bu günlerde ben daha önemli, daha ehemmiyetli bir konudan bahsedeceğim. Türkçe`deki değişimden, kelimelerin ve neslimizin yozlaşmasından bahsedeceğim. Çünkü dili bozulanın her şeyi bozuktur, dili bozulanın ahlakı da dini de bozuktur.

Her dilde olduğu gibi dilimizde de eş anlamlı kelimeler vardır. Eş anlamlı kelimeler kullanılırken çoğu zaman her kelimenin ayrı bir hayatı ve anlam yükünün olduğunu unutuyoruz. Farkına varmadan ya da cehaletimizden eş anlamlı kelimeleri yanlış anlam ve yerlerde kullanıyoruz. Hiçbir kelime bir diğerinin yüzde yüz aynısı değildir. Eş anlamlı da olsa her zaman bir birinin yerine kullanamayız. Mesela, “Bir dilekçe ile idareye başvurdum.” dersiniz ama “Bir dilekçe ile idareye kafa vurdum,” diyemezsiniz.

“Söz” ve “laf” kelimesi de bu yanlış kullanım kurbanlarının başında gelen kelimelerden. Günlük hayatımızda çoğu zaman özellikle de “laf” kelimesini yanlış kullanıyoruz. Dolmuşlarda, sınıflarda, kahvehane ve sokak konuşmalarında sık sık karşılaşıyoruz. Özellikle genç neslimizde sözün iksirini kavrayamamış çocuklarımızda bunu daha fazla görüyoruz. Meselâ, çocuk ders arasında, öğretmenine bir şey söyleyecekse “Lafınızı kestim. Bu lafınızda şöyle mi demek istediniz.” İfadeler kullanıyorlar. Bu ifadeler çok kaba ve saygısız duruyorlar. “Laf” yerine “söz” kullanmak varken sözü lafın çirkinliğine kurban ediyoruz.

Şimdi bu iki kelimeyi tanımaya çalışalım:
Laf: Farsça bir isim olan laf kelimesi lakırdı, konuşma. Uygulamaya değer ve imkânı bulunmayan boş söz. Ölçüsüz, lüzumsuz söz, manasız iddia, kötü, söz, konuşma anlamına gelir. Bununla ilgili oluşmuş bir kısım deyimler de var ama çoğu olumsuzluk ifade ediyor. Laf atmak, laf aramızda, laf ebesi, laf ü güzaf, lafla peynir gemisi yürümez, lafa tutmak… gibi. Hatta şiirlere bile konu olmuştur.

Suskunluğum asâletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabım var
Lâkin bir lafa bakarım laf mı diye
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye
Mevlânâ

Bizde yok fikr-i âlâ laf atarız subh u mesa
Leyleğin bad-ı hevâ ömrü geçer lak lak ile
Hammamizâde İhsan
Elhan duyulmadıkça belâgat girân gelür
Laf-ı güzaftan mütehassıl kesel gibi
Yahya Kemal

Görüldüğü üzere laf kelimesi ile ilgili çok olumlu şeyler söylemek mümkün değil. Birkaç deyim hariç olumlu ifade yok. Şimdi bir de yerine kullanıldığı “söz” kelimesine bir bakalım:
Söz: Bir veya birkaç sesten oluşan anlamlı ses veya ses birleşimi; sözlü veya yazılı olarak açıklamaya yarayan kelimeler veya cümleler dizisi. Söz, lafız, kelime kelam ifade, meramı ifade etmeye yarayan sesler… gibi anlamlara geliyor.
(Devamı Haftaya)