Çoğu zaman çevrenizde ‘Hiçbir şey yemiyorum ama hala kilo veremiyorum!’, ‘Su içsem yarıyor!’ diye yakınan birileri vardır. Yıllarca diyet yapmış, diyetin her türlüsünü denemiş ama bir türlü istediği kiloya ulaşamamış. Elma diyeti, Hollywood diyeti, et diyeti, üzüm diyeti, protein diyeti diye saymakla bitmez uzar gider bu liste… Birçoğu tek bir besine dayalı dengesiz diyetlerdir.
Sözde diyetlerle metabolizmasını allak bullak etmiş, iç organlarını yormuş ve belki de vücudundaki organların işleyişini bozmuştur bu kişi ve şimdi ne yapsa ne etse kilo veremez duruma gelmiştir. Her yıl hangi diyet modaysa onu uygulamış, belki kilo da vermiş fakat önceki beslenme düzenine geri döndüğünde verdiği kiloları faiziyle geri almıştır. Nedenini düşünür düşünür ama bulamaz. Cevabını ben vereyim dengesiz beslenmeyle metabolizmasına zararlar vermiştir. Şimdi su içse yarayacak ne yese kilo almaya meyilli olacaktır. Biz diyetisyenlerin her fırsatta uzmanlar eşliğinde kilolarınızdan kurtulun dememizdeki neden de budur.
Bilinçsizce yapılan diyetler bazen vücuda dışarıdan fark edilmese de büyük zararlar vermektedir. Bunu telafi etmek çoğu zaman mümkündür fakat bu da zorlu bir süreçtir. Diyet sadece hayatın belli döneminde olan bir durum değildir olmamalıdır. Diyet yapmak sevdiğimiz her şeyden uzak kalmak değildir. Bir nevi sevdiğimiz şeyleri sağlıklı hale getirmektir. Diyetin bitişini pastalarla, böreklerle, kızartmalarla kutlamak o diyetin başarısını değil başarısızlığını gösterir.
Biz diyetisyenlerin amacı diyeti bir dönem uygulanması gereken listenin dışına çıkarıp bir yaşam tarzı haline getirmek, kişileri bu bilince ulaştırmaktır.
Bildiğimiz gibi her şeyin abartısı zararlıdır. Çok fazla yemek yemek gibi sürekli aç kalmak da vücudumuza zarar verir. Aç kalma durumlarında vücut kendini savunmaya geçer, sanki kıtlık varmış gibi vücut kendini korumaya alır ve metabolizma hızını düşürmeye başlar. Yağ depolarını artırmaya yönelik çalışmaya başlar. Dolayısıyla aç kalarak uzun dönemde vücudumuza fayda değil zarar vermiş oluruz.
Metabolizmamızın yavaşlamasına neden olan etkenlerden biri de vücuttaki kas ve yağ miktarıdır. Kas kütlesi oranı ne kadar çoksa metabolizmamız o kadar hızlı olur. Aynı kiloda sağlıklı iki kişiyi kıyaslarsak kas kütlesi daha fazla olan kişinin metabolizma hızı daha fazla olacaktır. Bu sebeple diyetin çoğu zaman fiziksel aktiviteyle desteklenmesi önerilir.
Unutulmamalıdır ki önemli olan sadece tartıdaki sayıların değişmesi değildir. Önemli olan vücuttaki suyu, kası kaybetmeden, hayatı eziyet haline getirmeden kilolarımızdan kurtulmaktır. Sağlığımız her şeyden önemlidir bu yüzden görevlerimizden biri de bedenimize iyi bakmaktır.
Sağlıklı günler.
