SUÇLU KİM?

Köşe başında oturanlar hemen her gün günlerini eleştiriyle geçiriyorlar.

Terme neden böyle?

Terme neden göç veriyor?

Terme ekonomisi bitti.

Terme´nin sahibi yok.

Esnaf, tarımcı sıkıntılı.

İşsizlik oranı yüksek.

Gibi birçok söylem var.

Soru soranlar, bu gün eleştirdikleri gibi arkalarına dönüp geçmişi neden eleştirmiyorlar?

Çözüm nedir, söyleyen yok.

O akıllılar, Terme´nin sorunlarının hepsinin bugün mü meydana geldiğini söylüyorlar. Anlamak mümkün değil.

Eğer öyle değilse neden sorunları sürekli gündeme taşıyorlar.

Bu tutuma bir türlü anlam veremedim.

Acaba çevre ilçelerin hızla kalkınmasına mı gıpta ediyorlar.

Son yıllarda çevremizdeki ilçeler hızla gelişerek modern şehir haline geldi.

Fiskos yapanlar hâlâ şunu anlamıyorlar. Her çözümü yerel yönetim üretemez. Bizler de destek olmalıyız.

Yerel yönetimlere o bölgenin sivil toplum örgütleri yardımcı olmadığı müddetçe bizler böyle karanlıklarda kalmaya mahkûmuz.

Gıpta edilen o ilçelerin insanları her hizmette birlikte hareket ediyor.

Hemen yanı başımızdaki bir ilçe üniversite kurmanın hazırlıklarını yapıyor.

Bu ne demektir?

Bacası tütmeyen fabrika kurmak.

Bizler ancak eleştiri üretiyoruz.

Azıcık insaflı olmak lâzım.

Kendimizi de şöyle bir eleştirelim.

Bizim hiç mi suçumuz yok?

Üretim yok, tüketim çok.

İcraat yok, laf çok.

Terme´miz aslında o gıpta edilen yerlerden on kat daha güzel.

Neden mi?

Gölleriyle, deniziyle, sahiliyle, yaylasıyla, ormanlarıyla tüm doğa güzellikleriyle dünyada böyle bir yeri bulmak mümkün değil.

Biz hazinenin içindeyiz haberimiz yok.

Bizim suçumuz birbirimizle geçimsizlik.

Gelin şu mübarek bayram sonrası barışıklık ilan edip birbirimizi suçlamaktan vazgeçip, ilçemizin kalkınması için atağa geçelim.

Söylemesi benden. Kalın sağlıcakla.