Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Ahmet SEZGİN


TARİH ŞUURU VE ÇANAKKALE RUHU


İstiklal ve İslam Şairi Mehmet Akif: ?Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?/ ´Tarih´i ´tekerrür´ diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?? diyerek çok kıymetli bir hakikati ifade ediyor.

Dünyada en çok devlet kuran, 600 yıllık Osmanlı döneminde üç kıtaya hâkim olan, çağ açıp çağ kapatan, siyaset ve ordu gücünün yanında ilim, sanat, kültür ve medeniyet vadilerinde de örnek olmuş bir büyük milletin çocukları, tarihten gerekli dersi çıkarabilseydi yani tarih şuuruna erebilseydi Batı uygarlığı karşısında mağlup olur muydu?

Tarih, bir ?tecrübe birikimi? olduğuna göre, peşin hüküm ve komlekse kapılmadan hem insanlık tarihi hem de kendi tarihimizin bereketli kaynaklarından nice feyizler devşirmemiz gerek.

Rahmetli Turgut Özal döneminin Millî Eğitim Bakanlarından Vehbi Dinçerler, Japonya´dan gelen bir grup resmî konuğu ağırlar. Sohbet sırasında Vehbi Bey, Japon Heyet Başkanı´na sorar: ?Çocuklarınızda, gençlerinizde millî kişiliklerinizi, değerlerinizi nasıl koruyor, onları nasıl eğitiyorsunuz??

?Çocuklarımız, okula başlamadan onları gruplar halinde çok hızlı trenlere bindirerek, 200 km hızla ülkeyi şöyle bir dolaştırırız. Amerikalıların attığı atom bombasıyla harabeye dönen Hiroşima´ya götürürüz onları. Burada onlara deriz ki ´Çalışırsanız, bizimkilerden daha hızlı teknolojiler geliştirirsiniz. Geriye değil, ileriye gidersiniz. Çalışmazsanız, düşman gelir, sadece bir kentinizi değil, bütün ülkeyi bu hâle getirir. Takdir sizin.´

Herkes heyecan ve hayretler içindedir. Japon, anlatmaya devam eder: ?Sizde bizden çok daha önemli yerler var. Meselâ Çanakkale... Gençler, ilk mektebe gitmeden bu bölgeyi görmeli. Sizin İtilaf devletlerine karşı gösterdiğiniz kahramanlık bir destan gibi. Gençler bunu iyi bellemeli. Yedi düvele karşı çarpıştınız. Teslim olmadınız. Bunu izah etmek öyle pek kolay olmuyor, Çanakkale Boğazı´nı görmeden, bilmeden, tanımadan??

Japonların bize öğrettiği hakikat, ne kadar anlamlı ve ibret verici değil mi? Gençlerimizin ne kadarını; lise ve üniversite öğrencilerinin hiç tereddüt etmeden Allah, vatan, bayrak, din, istiklal ve namus için cihada gidip şahadet şerbetini içtikleri Çanakkale´ye götürebildik? Onlara tarih şuuruyla birlikte millî ve manevi değerlerimizi; millî kimlik ve şahsiyetimizi ne kadar verebildik?

Çanakkale´yi Çanakkale yapan, milletimizin ?diriliş ruhu?dur. Bu diriliş ruhunu anlayamayanlar; tek başına 276 kiloluk bir top mermisini ?bismillah? deyip tek başına kaldıran ve topun namlusuna süren Seyit Onbaşı´yı, 63 kişiyle üç bin kişilik İngiliz çıkartmasını önleyen Yahya Çavuş´u, ?öleceğini bildiği halde, ölümü küçümseyerek ve Allah´ına, onun cennetine kavuşmak arzusu ile nefsini feda ederek?? düşman üzerine atılan Mehmetçiği de anlayamaz.

Tarih şuuruyla birlikte Türk ile Kürdün, Alevi ile Sünninin Çanakale´de ?hilal uğruna? birlikte savaşıp birlikte şehit olmalarını sağlayan iman, istiklal, diriliş, şehadet ve kardeşlik ruhunu hakim kılabilirsek kimse bölemeyecektir bizi.