Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Mehmet TÜRKAN


TARTIŞMAYI TARTIŞMAK


?Bârika-yı hakikât müsâdeme-i efkârdan doğar.? (Namık Kemal)

Kimilerine göre Ziya Paşa´ya kimilerine göre Tevfik Fikret´e ait olduğu da söylenen ama Namık Kemal´e ait olarak bildiğimiz yukarıdaki mısrada şöyle ifade ediliyor: ?Hakikat güneşi fikirlerin çatışmasından doğar.?

Tartışmak nedir?

Türk Dil Kurumu Sözlüğü´nde Tartışmak şöyle anlatılmıştır.

Tartışmak: 1. Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak.

2. Karşılıklı ağır sözler söyleyerek çekişmek, münakaşa etmek

Tartışmak, ´tartmak´tan gelir. Kişilerin birbirlerinin fikirlerini tartmasından ve birbirlerinin düşüncelerini çürütmeye veya farklı gördükleri noktaları karşısındakine izah etmeye çalışmaktır. Görüş ve düşünceye karşı, kendi tezlerini ileri sürmektir.

Münevverler, ilim adamları, düşünürler birbirlerinin fikirlerini tartacaklar ki onların birbirlerini yoklamasıyla yeni fikirler ve yeni düşünceler ortaya çıksın.

Tartışmak, saç saça, baş başa kavga etmek değildir. Tartışmak fikirlerin bir birleri ile müsademe etmesidir. Geleceğe aydınlık bir yarın bırakabilmek için fikir üreten ve fikirlerini birbirleri ile paylaşan irfan ve kültür sahibi bir nesil yetiştirmek gerekir sanırım. Çünkü söyleyecek sözü olan, konuşacak ifadesi olan insanlar fikir teatisinde bulunur. Söyleyecek sözü anlatacak kelamı olmayan insanlar ise işlerini kaba kuvvetle halletme yoluna giderler. Aslında TDK sözlüğünde verilen ikinci anlamı icra ederler. Bu da sözün bittiği yerdir.

Fikirlerin olduğu yerde kavga değil fikirlerin çarpışması olar bundan da hakikatin güneşi doğar; gerçeğin şafakları söker.

Gençlerimizi fikir sahibi, irfan güneşinin ışığı ile aydınlanmış bireyler yapmadıkça daha çok işimiz var demektir. Kitaplar tavsiye ediyoruz, okumalarını istiyoruz. Gençler de çoğu zaman okuyup geliyorlar ancak bu okumayı sadece bir ders olarak mı görüyorlar ya da okudukları boğazlarından aşağı geçmediği için midir nedir hayatlarında hiçbir değişiklik yapmıyor. Bizim çok etkilendiğimiz bir kitap birçok gençte hiçbir iz bırakmayabiliyor. Galiba okumayı tavsiye ederken nasıl okumalıyı da öğretmek gerekecek galiba. Okumak ama nasıl okumak.

Bir topluk karşısına çıkabilecek bir fikri bir düşünceyi savunabilecek, kavgayı değil karşı karşıya oturup çayını ya da kahvesini yudumlarken fikir tartışması yapabilecek nesiller en büyük hayalimiz olmalı.

Kısaca, okuduklarının kendisini etkilediği, ne okuduğunu bilen, konuşmalardan ve fikir tartışmalarından ders çıkarabilen bir nesil en büyük hedefimiz olmalıdır.

Bu haftaki satırlarımızda tartışmanın bir fikir tartısından geçirmek olduğunu, söyleyecek sözü olması ve karşısındakine iki kelam edebilmenin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık. Bir gün olur başkalarının fikirlerini aktarma yerine kendi gönül dünyasında söz söyleyecek birikimi olan nesillerin hayalini kurmanın ana hedeflerimizden biri olması gerektiğini vurgulamaya çalıştık.