Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Zeki ORDU


TDK HER YERDE (İ) İLE (I) HARFİNE YER BULAMADI MI?


TDK acaba yazmayı kolaylaştırıyor mu zorlaştırıyor mu?

Ne biçim soru demeyin. Eskiden ?Kazan kaldırmak? diye bir değim vardı. O misal iki de bir kural değiştirmek yazmak isteyenlerin cesaretini kırabiliyor. İnsanlar yazdıklarında hata bulurlar korkusuyla yazmak istemiyorlar.

Konunun bu tarafı biraz uzun hikâye. Biz gelelim başlığımıza.


Malum Türkçede özellikle batıdan geçen kelimelerin yazılışlarında Türkçe kaidelere uymayan kelimeler var. mesela Türkçede iki sessiz harf ile başlayan kelime yoktur. Spor, gram, grup, kritik, prova, spiker, stil, staj, program, proje, pratik, trafik profesör vs?


Bu kelimeler iki sessiz harf ile başlar. Ancak ?okunduğu gibi yazıldığı? söylenilen Türkçe kelimeler burada istisnai bir hal alır.


Biz ?gram? kelimesini ?gerem, garem, kirem..? gibi değil de ?gıram? şeklinde teleffuz ederiz. Burada (ı) sesi ağzımızdan çıkar ama yazılmaz.


Yazılsa ne olur?


Latinceye ayıp olur herhalde.


Mustafa Kutlu ?Tirende Bir Keman? başlıklı kitabında ?tren?e ?i? ilave ederek ?tiren? şeklinde yazmış.


Mustafa Kutlu hiç dilbilgisi okumamış mı? Ayıp değil mi ?Latin? alfabesine?


Bence bu durum yeniden gözden geçirilmeli ve her sesin bir harfi olmalı. Tabii bizim bilmediğimiz ?mücbir? sebepler yoksa.


Bu arada Türkçenin ?ses uyumu?mundan bahsederler. Bir de bunu ?büyük, küçük? diye ikiye ayırırlar. Zaten ayrılmış ayrılacağı kadar. Neyse ki ?orta? uyum yok.


Mesela iki sesli harf yan yana gelmez misali. ?saat? kelimesi gibi istisnai durumlar hariç.


Hele yazılımı devirden devire değişen kelimelere ne demeli? Mesela ?meyva? kelimesi uyuma ?uydurularak? meyve oluvermiş. Zaten meyveler olunca güzel oluyor. Peki ?ana? kelimesi zamanla ?anne? nasıl olmuş?


Ben bu kurallardan dolayı yazmaktansa konuşmayı tercih ettim uzun süre. Nasıl olsa konuşmanın imlası yoktu. Şapkası, sesli ve sessiz harflerin nereye yazılacağına dair kuralı yoktu. Tiren dersem yanlıştı, doğruydu tartışması
yoktu.


Hele Türkçe öğretmenlerinin öğrencilerine imla kılavuzu aldırırken ?Bu senenin olsun? tembihini unuttukları vaki değil.


Bu fikirler beni bağlıyor elbet. Sadece içimden geçeni yazdım. Doğrudur, yanlıştır; uygulanabilir veya uygulanamaz; yetki ve etki durumları, Latince kurallarına uyup uymadığı vs?


Yazdım bir kere.


Biz yine kaldığımız yerden devam edelim konuşmaya.


Nasılsa konuşmanın imlası yok.


Herkese iyi konuşmalar.


Yazmak mı?

Bana imla kılavuzu getirin. O zaman yazarım.