Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Teknoloji ve sosyal medya

Teknoloji ve sosyal medya


Cep telefonları yaygınlaştı. Bugün ailelerin 10 yaşından büyük hemen her ferdinde cep telefonu var. Halkın çoğunluğu da akıllı telefon kullanıyor. 
Akıllı telefonu olup da sosyal medya ile ilgilenmeyen yok gibidir. Ya Facebook'ta, ya Watsap'ta ya da İstegıram'da (bilerek böyle yazdım) hesabı vardır. Twitter'ı ise daha çok devlet büyükleri ve siyasiler kullanıyor.
Sosyal medyanın faydalarını tartışmaya artık gerek yoktur diye düşünüyorum. İnsanlar bu yolla tanışıyor, haberleşiyor, yıllardır birbirini görmeyenler, birbirinden haberi olmayanlar bu yolla buluşuyor. Bir belgenin, bir kişinin yahut tabiattaki görüntülerden birinin fotoğrafını çekip anında karşı tarafa gönderebiliyorsun. 
Eğer kullanmasını bilmezsen sosyal medyanın zararları da mevcuttur. Ben bunu bıçağa benzetiyorum. Bıçakla ekmek keser, patates soyar, soğan doğrarsın. Bıçak çok gerekli ve faydalı bir alettir. Ancak aklını yitirip bıçağı insana saplayanlar da çıkabiliyor. 
Nasıl bıçağı olumlu yönde ve imal edildiği amaç doğrultusunda kullanırsan faydalı ise sosyal medya da öyledir. Sosyal medyayı yeterince kullanacaksın, onunla gereğinden fazla zaman harcamayacaksın ve her sayfaya da girmeyeceksin. Kusursuz bir sosyal medya kullanıcısı olduğumu iddia etmiyorum. Ancak elimden geldiğince dikkatli olmaya çalıştığımı söyleyebilirim. 
Face'den arkadaşlık teklifleri geliyor. Eğer face'iniz varsa size de geliyordur. Tanımadığım kişileri hemen kabul etmiyorum. Kendini tanıtmasını istiyorum. Fakat bazı arkadaşlar tanımadığı kişileri bile anında kabul ediyor. 
Tanımadığım birisi bana arkadaşlık teklif etmiş. Ancak tanıdığım bir arkadaş onun da arkadaşı. En iyisi ona sorayım diyorum ve “X senin arkadaşınmış. Kimdir bu kişi?” diyorum. Aldığım cevap beni şaşırtıyor; “Tanımıyorum” diyor. Yani arkadaşım, tanımadığı kişileri arkadaşlığa kabul etmiş. 
Tanımadığım kişilere kim olduğunu sorduğumda bazıları normal cevaplar veriyor. Bazen de hoşa gitmeyen cevaplar ve tepkiler alıyorum. İstegıram'da 'suskun kız' diye birisi beni takip etmek istemiş. Belli ki bu gerçek isim değil, takma isim. Reddederim, iş biter. Lâkin kız olsun erkek olsun, şu kadar öğrencimiz var. Ola ki öğrencimdir ve reddedersem alınabilir. Âdet yerini bulsun diye soruyorum: “Takip isteğinde bulunmuşsun. İsmini çıkaramadım. Kendini tanıtır mısın?”
Ne cevap vermiş dersiniz? Hiç beklemediğim bir cevap. Hani “itin önüne atsan yemez” derler ya o cinsten: “Sen ne diyon ya dayı … git, boş yapma”  
Noktalı yerde öyle bir küfür var ki buraya yazamadım. Ben de şu cevabı verdim:
“dayı …  git” demişsin. O ne edepsiz lâf! Hele de bir kızın ağzına böyle küfür yakışıyor mu? Senin annen yok mu? Senin baban yok mu? Eğer varsa seni böyle mi yetiştirdiler? Madem kendini tanıtmayacaktın ne diye beni takip etme isteğinde bulundun?”
“Bu sözler onu kendine getirmiştir, söylediklerinden utanmıştır” diyorsanız yanılıyorsunuz. Benzer saygısız mesajlara devam etmiş. “Cevap vermek gereksiz” dedim ve isteği reddettim.
Sosyal medyada gezerken teknolojinin azizliğine uğramak da mümkün. Öğretmen arkadaşlarla çekindiğim ve face'de paylaştığım bir fotoğrafa arkadaşın yorumu:
“MAŞALLAH BENİM HOCAKARIMA…” 
Elbette kötü niyeti yok. L harfine dokunacakken eli K harfine değmiş, istenmeyen bir mana ortaya çıkmış. 
Daha tehlikeli durumlarla da karşılaşabilirsiniz. Artık her okulun bir watsap sayfası var. Okul idaresi- öğretmenler ve öğretmen-öğretmen arasında bu yolla haberleşme sağlanıyor: 
“Sınıf öğretmeni arkadaşlar! Rehberlik dosyasını öğretmenler odasına bıraktım.” 
Bir gün cep telefonumda okulun sayfasına baktım. Bir erkek öğretmenin mesajını görünce şaşırdım. 'Acaba kulaklarım kızarmış mı' diye kontrol ettim. Çünkü mesajda çok müstehcen bir kelime geçiyor ve konunun içinde bir bayan öğretmen de var. Eğer adı geçen öğretmen bu mesajı görürse, kötü niyet olmadığına kani gelse bile morali bozulacak. Hemen mesajı yazanı bulduk ve sildirdik.
Siz ne yapacağınızı daha iyi bilirsiniz. İki gün önce başlayan Kasım ayı hepinize hayırlı olsun.