Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Teravih namazı


Teravih, Ramazan ayına mahsus bir namaz. Yatsı namazından sonra, vitir namazından önce kılınır. Cemaatle kılındığı gibi yalnız başına da kılınabilir.

Terviha kökünden gelen Teravih, ´Rahata erdirmek, dinlendirmek´ anlamına gelir.

Teravih namazı 20 rekâttır. Lâkin 4 rekat ve katları olarak da kılınabilir. Yaygın uygulama 4 rekatta bir selam verilerek kılınmasıdır. Zaman zaman 8 rekâtta, hatta 10 rekatta bir selam vererek kıldıran hocalarımız da bulunabiliyor.

Teravih namazını 10 rekatta selam vererek kıldıran hocaya rastladığımda biraz nezleydim ve hayli zorlanmıştım.


2014 yılı Ramazan´ında teravih namazının 2 rekâtta bir selam verilerek kılınacağını söylediler. Emir yukarıdan gelmiş. Bir namazın kılınma şekli emirle belirleniyor! Bu uygulamadan imamlar da cemaat da rahatsız oldu. Bazı
imamlar, denetim tehlikesi görmediklerinde yine 4 rekatta bir selam vererek teravihi kıldırmaya devam ettiler. Haliyle bu camiler, cemaatin tercih yerleri oldu.


Uygulamanın gerekçesi, bazı imamların çok hızlı namaz kıldırmasını önlemekmiş. Ancak bu tedbir, işi daha da kötüye götürdü. Hızlı imamlar, önceki alışılmış süreyi yakalayabilmek için bu sefer daha hızlı teravih kıldırmaya başladılar. Hocanın ne okuduğu anlaşılmaz hale geldiği gibi, cemaat da rükû ve secdede 3 kere okuması gereken duayı 1 kere dahi okuyamaz duruma düştü. Teravihin çabuk kıldırılmasını isteyen cemaat bile bundan rahatsız oldu.
Bu konuda Diyanete belki şikâyetler de gitmişti. İki rekatta selam vererek teravih kılınması talimatı bir sene sürdü ve sonunda eski uygulamaya dönüldü. Yani doğrusu bulundu.


Ramazan gelince teravih için mümkün olduğunca ilçe merkezindeki camileri dolaşmaya çalışıyorum. Bu konudaki yol arkadaşım Aydın Bakal. Gittiğimiz camilerde imamlar teravihi uzatıyorsa şaka yollu, ?Bir daha buraya gelmeyelim. Garaj Camisi bize en uygunu? diyor.


Bir seferinde Garaj Camisi´nde (Yeni adı, Hz. Hamza Camisi), tabir yerindeyse, yağmurdan kaçarken doluya yakalandık. O akşam camide tanımadığımız bir hoca vaaz ediyordu. Vaaz sonunda kendisini tanıttı: Çarşamba Müftüsü
Osman Karagöz. Meğer Terme Müftüsü Recep Apaydın da oradaymış. Namazı bizim müftümüz kıldırdı. Müftümüz hem yatsıyı hem de teravihi, diğer zamanlardaki namazlar tadında kıldırdı. Haliyle sadece teravih namazı 27 dakikayı buldu. Bu 10 dakika fark demekti.


Aydın Bey bu sefer de, ?Bu olmadı. Fabrika ayarlarımızı bozdular. Eğer Garaj Camisi´nde başkaları namaz kıldıracaksa bunu önceden duyursunlar. Biz de ona göre tedbirimizi alalım? dedi.

İlmihal kitaplarında teravih namazını kıldırma süresi diye bir konu var mı?

Yok. Diğer namazlar için de yok.


Öyleyse niye konuşuyoruz?


?Teravih namazının süresi şu kadardır? diye bir kayıt yok ama geçmişten günümüze uygulanan bir süre var. Sadece teravih değil, bir öğle namazının farzı bile 10 dakikada kıldırılmış olsa, sesler yükselmeye başlar. Teravih namazı için 20-22 dakika çoğunluğun mutabık kaldığı bir süredir. 24- 25 dakika da olabilir. Daha fazlasını cemaat normal karşılamıyor. Bu süreyi en iyi ayarlayan Ahmet Albayrak. Teravihi hızlı kıldırıyor ama kelimeleri de yuvarlamıyor.
Lâkin teravih sonundaki duayı bazen 2-3 dakikaya çıkardığı oluyor, süreyi yine 20 dakikaya tamamlıyor!


Bu konuda Peygamber Efendimiz´in bir hadisi de var: ?Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız..? Ayrıca, bir sahabenin şikayeti üzerine Peygamberimiz (sas) namazı uzatanları uyararak, ?Cemaat arasında yaşlıların ve hastaların bulunduğunu unutmayınız? buyurmuştur. Hatimle teravih namazını kıldıran camiler de var ama cemaat bunu biliyor ve ona göre bu camilere gidiyor.


* * *


Hafta sonu yapılan kongrede F.Bahçe yeni başkanını seçti: Ali Koç. F. Bahçe camiasına ve ülkemize hayırlı olsun. Cumartesi günkü kongreyi bir süre takip ettim. Bir konuya takıldım. Başkan adayı Ali Koç bir ara masanın üzerinde duran su bardağını aldı ve suyu içti. Yüzde 95´i Müslüman olan bir ülkede, 80 milyonun huzurunda yapılan bu davranışı yadırgadım. Yadırgadığım konu, Ali Koç´un oruç tutup tutmaması değil. Ülke insanının inançlarına, değerlerine saygı göstermemesi. Demek bu kültür üzere yetişmiş!


Aynı konumda bir Alman, bir İtalyan olsa ve Müslümanların bu ayda oruç tuttuklarını bilse acaba aynı davranışta bulunur muydu?