Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


TERCİH GELECEKTİR


Bugünlerde gençlerimizi ve ailelerini tercih heyecanı sarmış durumda.

Yapılan-yapılacak olan tercihlerle gençlerin, ailelerin ve bütün bir toplumun geleceği şekillenecek.

Gelecek buna göre şekillenecek.

Bir bakıma geleceği tercihler şekillendirecek.

Bir dershanenin duvarlarında ´´ seçmesini bilmeyenin şikayete hakkı yoktur,´´ yazıyordu.

İşte işin püf noktası burası.

Seçimini yanlış yapanın ömür boyu şikayeti bitmez.

Şikayeti olanın da saadeti olmaz.

Bu dünyada mutlu ve huzurlu olmak istiyorsan seçimini iyi yapacaksın. En başta işini ve eşini iyi seçeceksin.

Bugünlerde önceliğimiz daha ziyade iş seçimiyle ilgili.

İş seçiminde de en doğru metot, meseleyi o işi yapanlara sormak. Onun vereceği cevaba göre yön tayin etmek.

Doktor mu olmak istiyorsun, doktora soracaksın. Eczacı mı olmak istiyorsun, eczacıya soracaksın. Pideci mi olmak istiyorsun, pideciye soracaksın?

Ben de öyle yaptım.

Tercih aşamasında olan oğlum için çeşitli meslek erbabına sordum. Bizzat oğluma,´´ git kendin sor, öğren, tercihini ona göre yap,´´ dedim.

Netice ne mi oldu dersiniz.

Başta benim kafam karıştı. Varın çocuğun kafasını siz düşünün.

Kime sordumsa işinden memnun değil. Çoğu yaptığı işin tercih edilmesini istemiyor. İşin garibi, ´´ yeniden tercih aşamasında olsam , bu mesleği seçmezdim,´´ diyen haddinden fazla.

Kimse yaptığı işten memnun değil. Dolayısıyla kimse de mutlu ve huzurlu değil. Herkes birbirinin işine göz dikmiş durumda. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür misali.

İşinden memnun olmayan insanların oluşturduğu bir toplum haline gelmişiz, haberimiz yok. Biz de zannediyoruz ki herkes işinden memnun, herkes mutlu.

Ne yazık ki öyle değilmiş.

Her gün işinden memnun olmayan insanlarla teşrik-i mesai halindeyiz.

Tablo karşısında irkilmedim desem yalan olur.

İşinden memnun olmayan bize ders anlatıyor, muayene ediyor, ilacımızı veriyor, ekmeğimizi pişiriyor, çayımızı ikram ediyor?

Böyle bir tablonun sonunda mutluluk ve huzur olur mu?

Huzurlu bir toplum ortaya çıkar mı?

Kendi mesleğimden pay biçeyim. İşini sevmeyen bir öğretmen , öğrencilere ne verebilir?

Belki bilgi verebilir amma; huzur, güven , mutluluk, ideal? asla.

Böyle bir öğretmen ömür boyu kendine de öğrencilerine de zulmeder.

Biz böyle değildik, sonradan böyle olduk.

Nerede o: ´´işimden çok memnunum, yeniden dünyaya gelsem yine öğretmen, yine doktor, yine eczacı, yine pideci, yine çiftçi? olurum.´´ diyen , mesleğine aşık muhterem insanlar.

İşte toplumun huzurunu sağlayan bu insanlardı.

Onlar beyaz atlara binip gittiler mi?

Bunca gözlemden sonra benim gençlere tavsiyem, sevdiğiniz, severek yapacağınız, mutlu ve huzurlu olacağınız mesleği tercih edin.

İşini sevmeyen mutlu olamaz. Mutlu olmayan da mutluluk yayamaz.

Kimsenin bu toplumun huzuruna ve mutluluğuna kastetmeye hakkı yoktur.

Gönülsüz yenen aş , ya karın ağrıtır; ya baş.

Herkes sevdiği işi yapsın, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Aman dikkat!

Tercih gelecektir.