Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


TERME MEYDANI


15 Temmuz hain darbe kalkışmasından sonra halkın demokrasi nöbeti bütün ihtişamıyla devam ediyor.

Memleketin her yerinde, her meydanında muhteşem şölenler var.


Bu şölenlerin yapıldığı en canlı, en hareketli yerlerden biri de şüphesiz Terme meydanı.


Samsun merkezde ikamet etmeme rağmen demokrasi coşkusuna dayanamadım, ilçemdeki şölene üç gece ben de katıldım.


Meydanın ´´ darbelere hayır- demokrasiye havasını , coşkusunu teneffüs ettim.


Bu meydanda işim gereği yıllarca program sundum. Her türlü siyasi, milli, dini etkinliklere katıldım; hiç bu kadar coşkulu ve uzun süreli olanını hatırlamıyorum. Aynı coşku, günden güne artarak devam ediyor. Böyle bir şey ne görülmüş, ne de duyulmuş.


İnsanlar gece sabaha kadar meydanda, sabahleyin işinde gücünde.


Yapılan her toplantının , her programın bir süresi vardır. Süre uzayınca program bitmese bile insanlar kendiliğinden yavaş yavaş dağılır. Bu , ona benzemiyor.


Bu sefer Termeliler kararlı. ´´ İkinci bir emre kadar, Cumhurbaşkanımız evlerinize dönün deyinceye kadar meydanı terk etmek yok ,´´ diyorlar.


´´ Dik dur, eğilme; millet seninle´´ sesleri asumanı inletiyor.


Gecenin üçünde bile aynı coşku, aynı heyacan var.


O akşam Samsun millet vekili Çiğdem Karaarslan meydana geldiğinde saat gecenin ikisiydi. Meydan hala tıklım tıklımdı. Coşku hat safhadaydı. Dalgalanan şanlı bayraklarımızla meydan adeta gelincik tarlasına dönmüştü. Termeliler´de uyku
halinden eser yoktu. Gece mitingine Terme ilk defa şahit oluyordu.


Çiğdem Hanım: ´´Türk olun, Kürt olun, Çerkez olun, Laz olun ama; asla vatan haini olmayın´´ dediğinde meydanın çoşkusu en az on katına çıktı. Ardından ´´ tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ´´ denildiğinde coşku ve heyecan zirve yaptı.


Meydanın çoğunluğunu demokrasi sevdalısı fedakar, cefakar kadınlar oluşturuyordu.


Muhtarların ekserisi orada.


Sivil toplum temsilcileri ve mensupları var.


Her görüşten, her siyasi partiden, her düşünceden insanlar ter yürek olmuşlar. Hep bir ağızdan ´´darbelere hayır- demokrasiye evet ´´ diye bütün dünyaya meydan okuyorlar.


Demokrasiye gönül vermiş öğretmenler, imamlar, memurlar ´´nöbete devam´´ diyorlar.


Meydanda ?bütün el altı kışkırtmalarına rağmen- şiddetten, kavgadan, kargaşadan eser yok. Polisin müdahalesini gerektirecek en ufak bir hadise yok.


Köylerden akın akın insanlar meydana geliyor.


Bizzat şahit oldum. Kocaman´da, gecenin bir yarısında insanlar hem sohbet ediyorlar, hem de nöbete gelmek için organize oluyorlar. Birbirlerine ´´ haydi nöbete gidiyoruz´´ diyorlar.


Bu insanlar, sabahleyin fındık altı vuracaklar, ışkın alacaklar; umurlarında değil.


Önce hürriyet, sonra ekmek diyorlar.


Bu millet, hürriyetin ekmekten daha önemli olduğunun şuurunda.


Bunu da bırakmaya hiç mi hiç niyetleri yok.


´´Aşımız soğan-ekmek olsun , razıyız; hürriyetimizin elimizden alınmasına asla razı olamayız´´ diyorlar.


Her meydan gibi Terme meydanı da bunu söylüyor.


Termeliler bunu haykırıyor.


´´ Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır,


Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.´´

İşte Termeliler vatana nasıl sahip çıkılacağını gösterdi.

Bu böyle biline.


Var mı daha ötesi?