Gazetemiz salı günü basıma hazır hale getirildiğinden, bu haftaki yazımı yazmıştım aslında. Ama öğretmenler günü için hazırlanan programı izleyince, fikrimi değiştirmek geldi içimden. Salona beş dakika önceden geldiğim halde yer bulmakta zorlandım. Yanımda arkadaşım olduğu halde ayrı ayrı bölümlerde yer bulabildik. Program, protokolün de zamanında gelmesiyle tam saatinde başladı. Ne yalan söyleyeyim, bu tür programları daha önce de izlediğim için, tam kapı ağzına yakın bir yere oturuverdim. İçimden , sıkılırsam hemencecik kaytarırım diye düşünüyordum. Çoğunu yakından tanıdığım meslektaşlarımı sahnede görünce, güzel şeyler olacağını düşündüm. Gerçekten de öyle oldu.
Terme İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Musiki Cemiyeti demek geldi içimden. Baktım her okuldan arkadaşlar var koroda. Ama ağırlığın Terme Orta Okulu’nda olduğunu da söylemek gerekiyor. Hep isterdim Terme Belediyesi neden bu işlere el atmaz diye. Bafra Belediyesi Musiki Cemiyeti gelir onları alkışlarız, Samsun Belediyesi gelir alkış yine onlara. Neyimiz eksik, gördünüz işte. Üstelik bu işe gönül vermiş olan arkadaşların hepsi de öğretmen, bu işin eğitimini almamışlar, yani hepsi de alaylı. Kaymakamımız sayın
Fahri Meral’de yaptığı konuşmayla, arkadaşların büyük bir başarıya imza attıklarını vurguladı zaten. Gördünüz, ilçemizde her şey hazır. Terme Belediyesi Musiki Cemiyeti’nin kurulması için daha ne bekleniyor anlamıyorum. Kimse sizden para istemiyor,
yemek istemiyor. Bu iş gönül işi, bu iş sevmeyle ilgili.
Koro şefi Nuri İnci, bu işe gönül vermiş bir müzisyen. Koroyu, bir ay gibi kısa bir sürede hazırlamış. Hepsi de mesailerinin dışında zamanlarını harcayarak, güzel bir çalışmaya imza atmışlar. Türkiye’mizin her yöresinden türküler itinayla seçilmiş. Korodaki ses uyumu Diva’nın deyimiyle, fevkaladenin de fevkindeydi. Davulda Erol Alan hocamız, halkoyunlarındaki ustalığının yanında, ritim sazlarda da rüştünü ispat ederek salonu coşturdu adeta. Solo okuyan öğretmenlerimizden Fatma Yüksel Bozkurt, “Dağlar seni delik delerim” diyerek, Yasemin Özer “Değme felek” diyerek bizleri İç Anadolu bölgesine götürdüler. Öğretmen arkadaşımız Yasemin Öztürk, Başöğretmen Atatürk’ün sevdiği “Kırmızı gülün alı var - Vardar ovası” türküleriyle, bizleri Rumeli yöresine götürüverdi. Kütahya’nın Pınarları’nı okuyan öğretmenimiz Şükran Can’a eşlik eden “Efe” kıyafetli oyuncu türküye ayrı bir renk kattı. Lütfi Koçer hocamızla Gümüşhane’ye, sülalece sanatçı olan Gülay Pürlü’yle Kırşehir’e gidiverdik. Salonun coşkulu alkışlarıyla Neşet Ertaş’ı bir kere daha andık. Terme’de bu işin duayeni olan, Saffet Yıldız hocamla da Erzurum yöresine giderek güzel bir geceyi noktalamış olduk.
Ne diyelim arkadaşlar, elinize, dilinize, bileğinize sağlık. Başta İlçe Milli eğitim Müdürümüz Suat Aslan’ı ve bu programın hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu tür çalışmaların devamını ve bu güzelliklerin başka ilçelerle paylaşılmasını diliyorum. Repertuarınıza Ümit Bekizağa’nın derlediği ve notaya döktüğü, Terme’nin tek türküsü olan,“Hey Termeli Termeli” türküsünün de alınması özel isteğimdir. Kalın sağlıcakla…
