Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Zeki ORDU


Terme Ve Etiketin Aidiyete Katkısı

Terme Ve Etiketin Aidiyete Katkısı


“Bir yerli” olmak ne demektir?
“Bir yerli” olmak; “nerelisiniz” sorunsa “aslen şuralıyım” demekten çok doğrudan doğruya şuralıyım demektir.

Peki, herkes “bir yerli” olabilir mi?
Şartlara göre değişir. Siz doğup büyüdüğünüz yerin temel kültürel özelliklerini kaybetmişseniz “oralı” olursunuz ki; “orası” asli vatanınız değildir.

O halde aidiyet duygusu nedir?
Sosyal ve kültürel olarak değişme gösterseniz bile, folklorik olarak aynı kalmaktır.

Elbette Terme`yi şartlar gereği terk etmiş kişiler bulundukları yerin sosyal hayatına alışmış olması kaçınılmazdır. Ancak değil ülkenin, dünyanın neresinde olursanız olun mısır ekmeğini özlememişseniz, bir Samsun türküsü gönül telinizi titretmiyorsa, pirinç size Terme`yi değil de pilavı hatırlatıyorsa, siz Termeli değilsiniz demektir.

Ülkemizin her yerinde okul var ve bu okullardan binlerce öğrenci mezun olmakta. Yine binlerce öğrenci üniversiteyi bitirip yüzlercesi bir iş bulmaktadır. Her ilçe ve ilden kariyer sahibi kişiler çıkabilir. Bu kişiler; sporcu, müzisyen, yazar, edebiyatçı, teknik elaman, politikacı, sanayici, diplomat ve buna benzer işlerle iştigal edebilir. Anca yaptığı işlerin doğduğu topraklara katkısı olmazsa; nerelisiniz sorusuna “aslen şuralıyım” cevabından başka diyecek sözü yoktur ki; o hiçbir şekilde “bir yerli” değildir. Sadece bir ferttir. Dünyadaki milyarlarca fertler gibi.
Her köy, ilçe ve il kendi içinden çıkan çok etiketli kişiler olabilir. Yine o kişilerden beklentileri olabilir. O kişilerin imkânları farklı da olabilir. Ancak aidiyetine ait özellikleri yitirmişse ona artık “hemşehri” değil vatandaş denir.
Etiketin bir bedeli vardır. Olmalıdır da…

Eğer etiket sahibi bu kişi, doğduğu yerin; siyasetine, sporuna, kültürel yapısına, fikri gelişmesine, sosyal hayatına ve daha nesine ve nesine katkı sağlayamıyorsa “etiketi” kendisine ait demektir. Ha! Kimsenin de buna karışma hakkı yoktur. Çünkü etikette hayatta kendisinindir. O tür kişiler artık iş ile cüzdan arasında kendisine bir yer bulmuş ülke vatandaşıdır.

Kimsenin nereli olduğuna değil, nereye neler yaptığına bakılır. Özellikle kalkınmakta olan şehirlerde bu beklenti daha fazla olmaktadır.
Terme`nin Terme dışında ne kadar “etiketli” kişisi vardır bilinmez. Bilinen odur ki bunlardan kaç tanesini Termeli tanımaktadır. Tanınmayanlar ise niye tanınmamaktadır.

Terme`nin kalkınmasını her Termeli ister. Bu haklarıdır. İnsan doğup büyüdü yerin gelişmesini niye istemesin ki?
Terme`nin kalkınmasını ben de isterim. Her ne kadar kimliğimde doğum yerim Terme değilse de iki sene ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz havasını teneffüs ettiğimiz ve birçok gönül dostlarımızın olduğu bu ilçenin kalkınmasını istemek bizim de hakkımız. En azından bizim ülkemizin bir ilçesidir. O halde bu ülkede yaşayan herkesin Terme`nin de, Gediz`in de, Akkuş`un da ve dört bucağının gelişip kalkınması hepimizi sevindirir, katkı vermek de hepimizin vazifesidir.
Güzel günlere inşallah…