Terme´nin geleceği sanki sadece bizi ilgilendiriyor.
Sakın bizi mahalle delisi olarak görmesinler.
İki sayıdır, Terme´de ?Terme için biz de varız? diyen sivil toplum örgütleri ile ilgili yazı yazıyorum.
Anladım ki imam ne söylerse söylesin cemaat bildiğini okuyor.
Yazılarımızda nelerden mi bahsettik?
Hep Terme´nin çözülmesi gereken sorunlarını anlattık. Bu sorunların da üstesinden gelinmesi için, ilçemizdeki sivil toplum örgütlerinden birlik ve beraberlik içinde olmalarını istedik.
Yanlış mı ettik?
Terme´deki sivil toplum örgütleri hâlâ eski düşüncelerin pençesinde. Başka türlü bir çalışmaları yok.
Terme´deki kurumsal kuruluşlar ve yapım aşamasındaki yatırımlar bir bir başka yerlere giderken, sivil tplum örgütleri hiç sesini çıkartmadı. İşte ben tam da bundan yakınıyorum.
O örgütler birbirleriyle istişare etseydi, bu yatırımlar başka yerlere gidebilir miydi?
Örnekler çok. birkaçını söylemek istiyorum.
Organize sanayi için bir ateş yakmak istendi. Ama ateşe odun getirecek kimse bulunamadı. Daha sonra sanayi sitesinin konumu gündeme taşındı.
Sonuç, bir hiç.
Neden mi?
?Terme´den çevre yolu geçeceği için oradaki projeye göre değerlendirme yapılacak.?denildi.
Bu da çok uzun vadeli bir düşünce.
Benim buna ?Ölme eşeğim ölme yoncalar biter?demekten başka sözüm yok.
Bir TOKİ´yi ilçeye getiremedik.
Geldiyse de, eskilerin deyimiyle, yapılanlar pansuman tedavisi.
Terme ırmağının denizden itibaren merkeze doğru düzenleme çalışmaları birinci köprüye kadar geldi.
Ama gerçek anlamda düzenlenmesi gereken bölge yine kaldı.
Simenit gölü ve o gölde yaşayan Amazonlar konusu gündeme taşınsaydı, Terme için yapılacak çalışmalar bir rant idi.
Bu hazinelerin çoğu başka yerlerde olsaydı, o yerler çoktan bir yıldız gibi parlardı. Gelen turistlerin sayısını da hesap etmek mümkün bile olmazdı.
Biz hâlâ küçük hesaplar peşindeyiz.
İşte benim sivil toplum örgütlerine serzenişim bundan.
Birlikte olalım, birbirimizi sevelim.
Sorunların tek tek nasıl çözüleceğini o zaman göreceksiniz.
