Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


TERME´NİN KİTAP´LA İMTİHANI-2


Terme´de İlk kitap fuarını geride bırakırken fuara katılan yazarlardan değerlendirme yazıları gelmeye devam ediyor. Bunlardan biri Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven´in yazısı. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Ben de bu hafta, geçen hafta başladığım yazımı birkaç izlenimimi daha anlatarak bitirmek istiyorum.

Hüseyin Özbay bu fuarın en önemli konuklarından biriydi. Hüseyin Hoca sahnede okumak üzerine güzel ve faydalı bir söyleşi yaptı. Dinleyiciler arasında Hüseyin Hoca´nın Terme´deki öğrencilerinden birkaç kişi ile onu tanıyanlar vardı. Söyleşi için böyle insanları her zaman bulup onlardan faydalanamazsınız. Keşke bu söyleşiden daha çok öğretmen ve öğrenci faydalanıp Senai Demirci´nin hoşsohbetinden de birkaç cümle alsaydı!

Yine bir öğretmen sınıfını getirip fuar alanına bırakıyor. ?Hadi bakalım çocuklar istediğiniz, beğendiğiniz kitapları alın!? diyor. Çocuk sadece kapağına bakarak, arkadaşlarından duyduğu ve biraz da ucuz bulduğu kitaplarla torbasını dolduruyor. Güzel? Ama önce çocuklara kitap alma kültürünü vermeli değil miyiz? Bir kitap alırken nelere dikkat edilmeli, kitap nasıl seçilmeli diye öğrencilere ön bilgi vermek gerekmez mi? Kitapların ders öğretmenlerinin tavsiyesine, öğrencilerin ilgi alanına göre seçilmesi gerektiğini; kitabın arka kapak yazısının, ön sözünün, isminin kitap hakkında bilgi verdiğini; yazarıyla konuşmanın kitap almada önemli etken olduğunu öğrencilere anlatmalı değil miyiz?


Samsunlu öğretmen yazarlarımızdan biri, bir fuarda yaşadığını şöyle anlatıyor:


?Bir öğrenci yanıma yaklaştı, kitaplarımı incelemeye başladı.Sonra çocukla kitap ve yazarlık hakkında tatlı bir sohbete başladık. Kitaplarımdan birini beğendi ve imzalamamı istedi. Öğrencinin adını ancak yazmıştım ki onu gören öğretmeni sert bir el hareketiyle ?Oğlum çabuk gel buraya!? dedi. Çocuk öğretmenini görünce ok gibi yanımdan fırlayıverdi.


Peki neden diye soralım. Hani o öğretmen de gelse, o öğretmen yazarla tanışsa, tecrübelerinden faydalansa? O yazar yazmaya yıllarını vermiş, yıllarca öğretmenlik yapmış, emekli olmuş ama popüler değil işte. Öte yandan dünkü çocuklardan ?onlara hayatında kaç tane roman okudun diye sormak lazım- bir imza alabilmek ve onlara bir kerecik sarılabilmek için öğrencilerin saatlerce kuyrukta beklemesine anne, baba, öğretmen hiç kimsenin gıkı çıkmıyor.
Çıksa bile popülizmin sert rüzgarları karşısında gücü yetmiyor. Ve kucak dolusu alınan cilt cilt kitaplara, onlara verilen paralara kimse itiraz etmiyor. Neden? Çünkü onlar popüler? O kitapların neler anlattığına hiç girmeyeceğim.

Eleştirirken bu fuarın Terme´de ilk defa yapılmasının önemli bir adım olduğunu unutmamak gerek. Ortak paydamız Terme olmalıdır. Buradan ekmek yiyorsak, su içiyorsak, fuarın eksiklerini tespit edip ilgili yerlere iyi niyetli bir şekilde iletmek ve yapıcı olmaktan kime zarar gelir ki? Hatta bu tespitlerimiz bir sonraki fuarın planlanmasında faydalı olacaktır.

Hem unutmayın, kitabın hiçbir zaman siyasetle işi olmamıştır.