Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Tövbe

Tövbe


Mübarek Ramazan ayının son günlerindeyiz. Klâsik bir cümle olacak ama nasıl geçtiğini anlayamadık. 02 Mayıs 2022 Pazartesi, Ramazan Bayramının ilk günüdür. Şimdiden bayramınızı kutluyor, sağlık ve afiyetler diliyorum.

“Rahmet ve bereket ayı Ramazanı yeterince değerlendiremedim” diyorsanız önünüzde 4-5 günlük süreniz daha var. Kaldı ki gazetemizin yayınlandığı bugünün akşamı, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi var. Hiç olmazsa bu geceyi gereği üzere değerlendirirsiniz. Dilerim, Ramazanın feyzinden ve bereketinden nasibini alanlardan olursunuz.

Her insan hata yapar. Biz de insanız ve hata yapmışızdır. Hatanın telâfisi tövbe ile olur. Tövbe, “Kişinin yaptığı bir hata veya işlediği günahtan dolayı pişmanlık duyması, bir daha yapmamaya karar vererek Allah’tan af dilemesidir.”

İslâm’ın günah anlayışı ile diğer dinlerin günah anlayışı farklıdır. Hıristiyanlara göre; insanlığın atası Hz Adem ve Hz Havva kendilerine yasaklanan meyveyi yiyerek günah işlemişlerdir. Bu yüzden her insan günahkâr olarak doğar. Günahtan kurtulmanın yolu da vaftiz olmaktan geçer. Vaftiz, bir Hıristiyan din görevlisinin kutsanmış su ile kişiyi yıkamasıdır. Çocuklara uygulandığında bu aynı zamanda Hıristiyanlığa giriş anlamına da gelir.

İslâm dini bu görüşü reddeder. Hıristiyanlığın tam tersine, İslâm’a göre insan günahsız olarak doğar. Küçük çocuklar için ‘günahsız sabi’ ifadesinin kullanıldığını hatırladınız sanırım. Çocuk, aklı yetecek çağa (ergenlik çağına) gelinceye kadar dinî açıdan yaptıklarından sorumlu tutulmaz. Bu yüzden çocuk yaşta ölenler cennetlik sayılır.

İnsanın ergenlik çağına girdikten sonraki durumu nedir?

İnsan hata yapabilir, günah da işleyebilir. Yaratılışı buna meyillidir. Hatasını anlamak ve günahlarından pişmanlık duymak bir erdemdir. Bunun yolu da tövbeden geçer. Tövbe, insanoğluna Allah’ın bir lütfudur diye düşünüyorum. Tövbe kapısı açık tutulmasaydı insan bunalıma girer, hatta işlediği günahın vicdan azabı ile aklını oynatma derecesine varabilirdi. Kişi tövbe ederek, Rabbi’nden mağfiret dileyerek affedildiğini ümit eder ve ruhî yönden rahatlar.

Bir Hıristiyan günahlarından kurtulmak için vaftiz olmak ya da günah çıkartmak zorundadır. Günah çıkartma işlemini yabancı filimlerde görmüşsünüzdür. Günahkâr kişi bir perdenin arkasından işlediği günahları din adamına anlatır. Din adamı da Allah adına kişinin günahlarını affettiğini bildirir. Bazen af için kiliseye belli miktarda bağış yapmasını da şart koşar.

İslâm’da ruhbanlık yani imtiyazlı din adamları sınıfı yoktur. İşte bundan dolayıdır ki insanoğluna tövbe hakkı ve fırsatı verilmiştir. Kişi dilediği zamanda ve dilediği yerde Rabbi’nden af ve mağfiret isteyebilir. Bunu gerçekten inanarak (ihlâsla) kalben yapması gerekir.

Bazıları “İslam’da da cemaatle namaz var, imam var” diyebilir. Ancak imam, cemaatle Allah arasında bir aracı değildir. Kimsenin günahını affetme yetkisi yoktur. Sadece toplu ibadeti düzenleyici, birlik ve beraberliği sağlayıcı bir rol üstlenir. Bir bakıma cemaatin önderidir.

İslâm’da ibadetlerin, duaların ve tövbelerin hiçbir aracı olmadan doğrudan Allah(CC)’a yapılması konusunda ayet ve hadisler vardır:

“(Ey Resulüm) Kullarım beni senden sorarlarsa (bilsinler ki) gerçekten ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm.” (Bakara; 186)

Ramazan ayı nedir?

Başı rahmet, ortası mağfiret sonu da Cehennemden kurtuluşa vesiledir.

İlk iki dönemi geride bıraktık. Şimdi son bölümdeyiz. Ey Müslüman! Sen önce kalbini temiz tut. Niyetinde dürüst ol. Sonra da dilinin döndüğü kadar Rabbi’nden af dile. “Ben Arapça dua bilmem” deme. Arapça dualar, düşünülerek düzenlenmiş olsa da duanı kendi dilinde yapmanda bir sakınca yoktur. Lâkin ibadet başka. Namaz ancak Allah’ın ayetleri okunarak kılınır.

Bayram tadında sağlıklı, huzurlu, sevgi ve saygı dolu bir bayram yaşamanızı diliyorum.

Ramazan Bayramınız mübarek olsun.