Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet TÜRKAN


TÜRKÇEMİZ HAYAT KAYNAĞIMIZ -5

TÜRKÇEMİZ HAYAT KAYNAĞIMIZ -5


 Sezai KARAKOÇ, gerçek sevgiliye duyulan sevgiden dolayı çekilen sıkıntının ızdırabın sonunda bütün her şeyi yaratan var eden Var olduktan sonra ne önemi var diyor:

“Aşk cellâdından ne çıkar mademki yar vardır,
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır.”

Günümüz şairlerimizden Nurullah GENÇ Erzurum’un soğuğunda mart ayının sonuna doğru karların arasından başını çıkarmış soğukta titreyen bir çiçek için söylediği şu mısralar ne kadar harika;

“Kar yağsa da bu sessiz vadide gün bitmesin,
Yapraklar üşüse de çiçekler üşümesin.”

Yahya Kemal ömrünün sonuna doğru artan kalp ağrılarının ızdırabı içinde hastane odasından boğazı seyrederken şu mısraları söylüyor:

“Hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var?
Bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar!
Necip Fazıl KISAKÜREK umutsuzca beklemeyi ve zamanı geçtikten sonra gelse de artık anlamının kalmadığını ne kadar güzel anlatmış.
“Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?”
Türkçenin aslında gizli olan güzellikleri bulup en güzel şekilde kullanan şairlerden verdiğim örnekleri söze başladığım Yunus Emre’nin bu mısralarını altınla kefeye koyup tartsanız altından daha ağır gelecek kadar anlam güzelliğine sahiptir. Bu anlamda söylenecek söz ancak bu kadar güzel söylenirdi.

Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ede bir söz

Sözün kısası, yukarıda sıralamaya çalıştığım her biri birbirinden güzel ve Türkçenin söz güzelliklerinin ihtişamıyla yazılmış mısralara bakarak bu günün neslinin konuşmalarını, yazışmalarını, haberleşmelerini gözümüzün önüne getiriyorum. 2Acaba nerelerdeyiz, neden böyleyiz” diye hayıflanıyorum. Dilimizin, güzel Türkçemizin ne hallere düştüğünü düşünüyorum. Değerlerinden ve varlık amacından koparılmış büyük küçük fark etmeyen üç beş yüz kelime ile konuştuğumuz dilimizi hayal ediyorum.