Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Hasan ÖZDEMİR


UCUBE KAVŞAK, YAKTIN BİZİ…


Yapılmaya başlandığından beri ölümlü ve hasarlı kazalarla anılan sahipsiz Terme`nin ucube kavşağı geçen hafta yine yaktı içimizi. Öyle bir yakıştı ki bu, yeryüzünde insanlar, gökyüzünde kara kara bulutlar gözyaşlarını boşaltıverdiler küçük Kerem`in ardından. Yerli camisinden mezarlığa doğru giderken ayrılık acısından olsa gerek, yağmur şiddetini daha da arttırmıştı. Sevenlerinin ayrılık gözyaşları yağmurlara karışarak kayboluyordu oracıkta. Yerli, Yerli olalı böyle sevgi, böyle kalabalık, böyle ayrılık görmemişti. Fatih ortaokulundan arkadaşları, öğretmenleri, diğer okullardan öğretmenleri ve sevenleri son yolculuğuna uğurlamaya gelmişlerdi küçük Kerem`i.
Kerem daha 14 yaşında. Cıvıl cıvıl hayat dolu bir evladımız. Beş kişilik bir ailenin tek oğlu. Ailesinin göz bebeği. Okulunda ve arkadaşları arasında sevilen, örnek alınan çalışkan bir delikanlı. Servis otobüsü ile okula giderken ucube kavşağın kurbanı oluverdi. Buraya ucube demek artık yetmiyor, katil kavşak demeli bundan sonra. Yapıldığından beri yazıyorum, “Bu kavşak hatalı, yaya geçişleri hatalı, ışıkların süresi hatalı” ama kime anlatıyorsun sen kardeşim. Dinleyen mi var sanki.
Geçen hafta içinde aynı yerde üç kaza oldu. Kazalardan sonra batıda Karaboğaz`dan, doğuda Miliç`e kadar gittim. Hız limitlerini gösteren levhaları aradı gözlerim. Çok dikkatli bakmama rağmen bulamadım bir türlü. Miliç`ten döndüm geriye. Yine aynı durum. Levhalar yok yok yok. Burası meskun mahal. Hız limiti 50 mi, 30 mu? Ne olur 3-5 tane levha assanız, sonra da kurallara uymayanlardan hesabını sorsanız ne olur sanki?
Ünye`nin girişinde 60 km hızla, önümde giden araçları takip etmeme rağmen 220 TL. para cezası yemiştim. Hatta orada “Ceza yeme, fındık ye!” levhası da vardı. İlk ve son cezam oldu benim. Süresi içinde ödediğim için 40 TL. indirim yaptılar. Daha o bölgede 55 geçer miyim sanıyorsunuz? Adam bırakın karayolunu, şehir içi olan Çarşamba caddesinde bile 70 km hızla gidiyor. “Allah kazadan beladan korusun bizi” diyoruz diyoruz da, kendi koyduğumuz kurallara uymuyoruz. Nasıl olacak bu iş?
Bakınız iki tane de üst geçidimiz var Terme`de. Yine böyle ölümlü kazalardan sonra yapılmıştı. İnsanlarımız işin kolayını bulmuşlar, üst geçidin altına, demirleri kırarak kendilerinin geçeceği kadar alt geçit yapıvermişler. Bekledim Gölyazı mahallesine giden yolun başında. 30 dakika kadar sabırla gelen geçene baktım. Bu süre içinde hiç kimse üst geçidi kullanmadı. Tam kalktım gidecekken 10 yaşlarında bir çocuk, elinde bir poşetle üstgeçidin merdivenlerinden iniverdi. Yaklaştım yanına, sordum. “Neden buradan geçtin, herkes alttan geçiyor?” Çekindi yavrucuk. Suç işlemiş gibi hissetti kendini. Sonra “ Annem sıkı sıkı tembih etti üst geçidi kullan diye, hem karşıdan bakıyor zaten bize.”dedi.
Yaşlılar sıra sıra, gençler ara sıra ayrılıyor aramızdan. Küçük Kerem de öyle oldu. Tüm Terme`yi, sevenlerini, arkadaşlarını ve öğretmenlerini yasa boğdu. Başta ailesi olmak üzere Fatih Ortaokulu öğretmen ve öğrencilerine sabırlar diliyorum.
Mekanı cennet olsun.