Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Ülkemin anlayışlı insanları!


Sabahın ilk saatleri. Henüz güneş doğmamış. Evin altında bir korna sesi:
“Daaattt! Daaaatttt!”
Sevdim seni vatandaş!
Sen, ne anlayışlı, ne görgülü bir insanmışsın! Sayende bebeler ve daha başkaları bu erken saatte uyandılar. Senin gibilerin sayısı artmalı ki, ülkemiz medeniyet yolunda mesafe kat etsin!
Be kardeşim, sen o saatte kime korna çalıyorsun? Sokakta adam mı var? İster sağa bak, ister sola bak; o saatte sokaklarda bir Allah kuluna rastlayamazsın. Bir tane görmüş olsan bile, o koskoca sokakta ikinize yer mi yok? Yoksa kedilere, köpeklere mi korna çalıyorsun?..
* * *
Akşam misafirim var. Oturmuş, sohbet etmişiz. Vakit gelmiş, herkes evine gitmek üzere hazırlanmış. Bir mecburiyetim yok ama onları evlerine bırakmam gerekiyor. Hem evleri şehrin öbür yakasında, hem de yaşları 70`i aşmış. Birlikte aşağı, arabanın yanına iniyoruz. Ama o da ne? Bir otomobil yanlamasına benim arabamın önüne uzanmış. Sağımda araba solumda duvar. Arka taraf kapalı. Şimdi çık çıkabilirsen. Üstelik bu sürücü aracını öyle park etmiş ki, sadece benim değil, sağımdaki siyah panelvan aracın da önünü kapatmış.

Ne anlayışlı vatandaş değil mi?

Hem beni düşünmüş, hem de yanımdaki aracı. “Acil bir işleri olduğunda araçlarını çıkaramasınlar, işlerine yürüyerek gitsinler. Böylece yakıttan tasarruf etmiş olurlar. Hastaları mı var, doktora mı gidecekler. Çağırsınlar bir taksi!...” demek istemiş bu anlayışl(!) sürücümüz.

Ne o? “Nasıl olsa benim arabam var. Taksilerin telefonunu kaydetmeme gerek yok” mu dediniz. Olmadı efendim. Siz tedbirinizi alın. Böyle anlayışlı(!) sürücüler size de rastlayabilir.

Memlekette böyle düşünceli insanlar az bulunur!. İyisi mi siz bunları bir yere not edin, sonra size de lâzım olur.

Bizim bina ile komşu bina arasında bir boşluk var. Buraya iki araç park edebiliyor. Böylece sokakta iki araca daha park etme imkanı doğuyor. Fakat burada da anlayışlı(!) sürücülerimiz devreye giriyor. İki aracın park edebileceği boşluğa aracını yanlamasına bırakıyor. İkinci bir aracın park etmesine fırsat vermiyor. O zaman içinden “La havle” çekiyor ve “Be kardeşim! Sana park etmeyi böyle mi öğrettiler? Başkalarının haklarına saygıyı böyle mi anlattılar? Sen ehliyetini nereden aldın?” demekten kendini alamıyorsun.

Hayıflanmayın.

Bu tür anlayışlı insanlar, sayıları az da olsa sizin mahallenizde de bulunabilir. Sizin mahallede bulunmazsa bile, bir yerlerden gelir, sizin mahallenize tüneyebilirler.

Bizim sadece sürücülerimiz değil esnafımız arasında da bilgili (!) olanlar vardır. Mesela aracınızı bir yere mi bıraktınız. Daha aracınızın kapısını kilitlemeden dükkandan biri çıkar:

-Arkadaş. Aracını buraya bırakma.

-Niye ki?..

-Dükkanımın önü kapanıyor!..

O zaman içinizden şöyle diyesiniz gelir:

-Tamam kardeşim. Ben şimdi arabamı alır, gider Sarıyazı Merası`na bırakırım. Oralarda dükkan falan da yoktur.

Şöyle de diyebilirsiniz:

-Sen hiç merak etme. Ben şimdi onu sırtıma alır, beşinci kata çıkarırım!..

Bu yaşıma geldim; bugüne kadar önüne otomobil park etmiş diye bir bakkala, bir lokantaya, bir ayakkabıcıya, bir berbere… girmemezlik etmedim. Sahi, önünde araç var diye siz hiçbir dükkanın kapısından geri döndünüz mü?

Allah hepimize akıl fikir ve de anlayış ihsan etsin.