Fenerbahçe kafilesinin içinde bulunduğu otobüse yapılan, spor ve insanlıkla bağdaşmayan çirkin ve ahlaksız saldırının futbol fanatizm ve terörüyle bir ilişkisinin olduğuna inanmıyorum. Çok profesyonelce planlanmış bir suikastterör söz konusu. Otobüs durdurulamasaydı -Allah korusun, otobüs uçurumdan aşağıya yuvarlanıp futbolcular ölseydi- felaket çok korkunç olurdu. Şimdi bile ülke ve dünyadaki olumsuz etkisi çok büyük maalesef!
Geçen hafta bütün ülkede elektriklerin kesilmesinin teknik bir arıza olduğuna da inanmıyorum. Ya bir siber saldırı, ya da içerden bazı ajanlar, bu operasyonu gerçekleştirdi. Bunların araştırılıp sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması ve çok ciddi tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Savcı Mehmet Selim Kiraz`ın şehit edilmesi, İstanbul emniyetine yapılan saldırılar, uluslararası emperyalist şer güçlerle onların işbirlikçisi zındıka komitelerinin ülkemize, millet ve devletimize, huzur ve birliğimize, ilerlememize karşı yaptıkları büyük operasyonlardır. Bütün bunların kritik süreçte ve seçim öncesi olması, çok manidardır.
Unutmayalım ki bizim tek bir vatan gemimiz var: TÜRKİYE. Kaptana, personele kızarak içindeki masum yolcular düşünülmeksizin gemi batırılamaz.”İnsanlığın son limanı Osmanlı” idi. Bizim sığınacağımız bu ülkeden başka hangi gemi ve limanımız kaldı? Allah aşkına, vatan, millet, bayrak aşkına oyuna gelmeyelim. Biz bu filmleri yıllardır seyretmiyor muyuz?
Bu pis ve iğrenç saldırılar, provokasyonlar karşısında bile “siyasi mülahazalarla, grup psikolojisiyle, birilerine karşı olma ve onları yıpratma güdüsüyle yaklaşanları gördükçe” kahroluyor, ülke ve milletimizin geleceği adına büyük endişelere kapılıyorum.
Yüzyıllardır gemimizi batırmak isteyen köpek balıklarına, Türkiye ve İslam düşmanlarına aldanıp onlara yem olmamalıyız. Ayrılığımızdan menfaatler devşirecek olan ulusal ve uluslararası güçlerin, emperyalistlerin "Böl, parçala, yut" oyunlarına gelmemeliyiz.
Ne diyordu istiklal şairimiz Mehmet Akif: "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;/ Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez."
Vatan, millet, devlet ve ümmetin selametini, güvenliğini, huzurunu, vahdetini, bekasını her türlü kişisel menfaatlerimizin, ideolojik tarafgirliğimizin üstünde tutarak meselelere bakmak zorundayız.
Bütün vatansever siyasi partiler, cemaatler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, aydınlar, sanatçılar, spor kulüpleri milletle birlikte teröre lanet için, ülke ve milletin bekası için el ele vermelidir.
İnsanlara, milletimize ve ülkemize karşı gerçekleştirilen her türlü saldırıyı, terörü şiddetle lanetliyorum. Şehitlerimize Allah`tan rahmet; ailesi ve bütün sevenleriyle birlikte milletimize sabırlar niyaz ediyorum.
“Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va`dettiği günler Hakk`ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.”(M.Akif)
