“Hepimiz topraktan ve sudan doğduk zira
Topraktan gelir bütün şeyler ve döner toprağa.”
Toprak...
İnsanoğlunun ana maddesi, mayası ve hamuru...
Varlık nedeni insanın... Heykelinin madeni bir nevi...
Ve işte İlâhî bir mesajın insanlığa seslenişi:
“Allah`ın gücünün belgelerin-dendir ki, sizi topraktan yaratmıştı, sonra hemen yayılan birer insan oluverdiniz.”
Başka bir ilâhî mesaj:
“Andolsun ki, Biz, insanı süzme çamurdan yarattık.”
Süzme çamur; çamurun, toprağın özüdür.
Bir başka surenin bir başka âyet-i kerimesi:
“Andolsun ki, Biz, insanı kuru çamurdan, kara ve değişken çamurdan yarattık...”
Bir diğer ayet-i kerimede:
“Andolsun ki; Biz, insanı süzme çamurdan yarattık. Sonra onu nutfe (meni) yapıp sağlam bir yere(döl yatağına) yerleştirdik. Sonra nutfeyi (meniyi) kan pıhtısı yaptık. Kan pıhtısını da bir çığnem et kıldık. Bir çığnem eti de kemik yaptık. Kemiklere et giydirdik...”
Bu, bizlere şunu anlatıyor: Toprak, canlıların temel bir öğesidir. Var oluş, toprak üzerine oturmuştur. Ve hiçbir madde; yeryüzünde fonksiyonu gereği toprağın yerini tutamaz.
İnsanlık ve canlılar dünyasının hizmetine verilen bu çok kıymetli çok değerli varlık, çok yavaş oluşmakta, iyi muhafaza edilmezse, çok kısa zamanda yok olup hayatın sonunu getirir.
Yeryüzünü kaplayan 1-2 santim kalınlığındaki toprağın oluşması için tam bin yıllık bir zamana ihtiyaç vardır.
Termik santral, toprak için kayıp, toprağa bağlı canlılar için bir kıyamettir. Toprağın üstünde bulunan en değerli verim gücü olan materyaller termik santralin püskürdüğü küllerle yok olur, böylece bitki dengesi bozulur. Bitki dengesini bozunca felakete maruz kalırız.
Bitki örtüsü ile örtülü topraklar, bitkilerden organik maddeler kazanır. Böylece, organik maddeler ve bitki kökleri toprakların su emme güçlerini artırarak fazla yağan yağmur sularının toprakta depolanmasına hizmet eder. Bu da, yüzeydeki toprağın akışını önler, erozyona dur, der. Bitkiler, ağaçlar, otlar, kökleriyle toprağı tutarak toprak akışını ve erozyonu önler.
Bitki örtüsünden yoksun bırakılan tarlalarda selin hızı, saniyede; 0,6-1m olursa toprak taranmaya başlar. Toprağın yüzeyinde bitki örtüsü örneğin ayrık otu olduğu zaman selin saniyedeki hızı iki üç metre azalır. Ayrık otları, suya karşı toprağı korumakta ve direnç göstermektedir.
“Yeni bir toprak oluşmayacak”, tezi ile hareket edip, tabiî bir orman örtüsü altındaki on yedi metre kalınlığındaki toprağın termik santrale yenik düşmemesi için, beş yüz bin yılın geçmesi gerekirken, bitki örtüsünden yoksun bir toprağın, yani çıplak bir arazinin bu zulme dayanma gücü tam beş yıla düşer.
Hangi eldir, bu kıyamete benzer felaketi kapımızın eşiğine getiren? Kimdir Terme`nin başına bu belayı getirip bu korkunç ölünün cesedini önümüze seren?
Toprağı, bitkiyi, ağacı, ormanı, yararlanmaları için insanoğlunun yararına sunan Allah`ın bu lütuf ve nimetlerine olan nankörlük, toprağımızın dengesini bozarsa nasıl yaşayacağız?
Bu tehlikeli çan, bugün çalmış ve kapımızın önüne gelmiştir, aziz Termeliler!
Uyursan, kapından içeri girecektir bu davetsiz ejder!
Lütfen uyanık ol, Terme!
