Bugün, 2 Mayıs 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


VASSAF BEY


Böyle isimli birini tanımıyorum. Çevremde ismi Vassaf olan birine de rastlamadım.

Bahsettiğim şahıs bir roman kahramanı. Aynı zamanda önemli bir romanın adı.

?Vassaf Bey,? ünlü yazarımız Memduh Şevket Esendal´ın bir romanı. Yazarı, daha ziyade ?durum? hikâyeleriyle tanıyoruz. Bir de ?Ayaşlı ve Kiracıları? adlı, herkesçe bilinen bir romanı var.


Vassaf Bey, yazarın sağlığında tefrika ettiği, kitap olarak yayınlamadığı, ancak 1983 yılında kitap olarak basılan önemli bir romanı.


Yazara olan merakımdan ve isminden dolayı romanı bir öğrencime aldırdım. Zamanım olmadığından, aynı zamanda okumasını istedim. Nagihan dediğimi yaptı ve romanı okuyup, derste anlattı. ?Ben çok beğendim. Konusu güzel.
Etkileyici ve sürükleyici. Dili sade ve anlaşılır. Herkese okumasını tavsiye ederim.? diye kısa bir değerlendirmede bulundu.


Bu değerlendirmeden sonra merakım bir kat daha arttı. Kısa zamanda okudum. Kitabı okumama vesile olan öğrencim Nagihan haklıymış. Kitap denildiği kadar var. Kitabın arka yüzünde şunları yazıyor:


?Vassaf Bey, Türk edebiyatının en önemli romanlarından biridir. Gündelik hayat içinde insan ilişkilerini eksen alarak, bütünü -her yönüyle 1930´ların Ankara´sını- olağanüstü bir başarı ile yansıtması yanında, hiç kuşkusuz günümüzün canlı, çağdaş Türkçe´sini yarım yüzyıl önce büyük bir ustalıkla ve yetkin biçimde kullanılması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Kendi döneminin ?edebi? şartlanmalarını bilgece bir anlayışla geri iten Memduh
Şevket Esendal´ın inançla, güler yüzle, sevgiyle açtığı onurlu yolda, bütün nesillere örnek olabilecek bir romandır Vassaf Bey.?


Yazar, 1884´te İstanbul´da doğmuş, 1952´de Ankara´da ölmüş. Milletvekilliği yapmış. Bu vesileyle 1930´ların Ankara´sını ve insanlarını çok iyi tanıma imkânı bulmuş.


Edebiyatımızda Ankara romanı pek yoktur. Bir Ankaralı olmamasına rağmen, bunu Memduh Şevket başarmıştır.


Yazar, gerçekçidir. Olaylara pek müdahale etmez. Kişiliğini gizler. Bir kameraman gibi ne gördüyse onu yazar. Ahlaki bir ders verme amacında değildir.


Yazarın roman tekniğinin ötesinde, en başarılı olduğu yönü, yaşayan, konuşulan Türkçeyi, çok iyi kullanmasıdır. Dilinde hiçbir zorlama, hiçbir yapmacıklık yoktur. Kahramanların konuştuğunu birebir aktarmıştır. Ne fazla ne az.


Her Roman az çok acı sonla biter. Vassaf Bey ise -nadir görülen bir durumdur- mutlu sonla biter.


?23 yaşında genç bir kız olan Perihan´ın yegâne gayesi evlenmek, bir yuva kurmaktır. Bunu ifade etmekten çekinmez. Koca bulmak için her fırsatı değerlendirir, meramını çekinmeden anne babasına hatta herkese söyler.
Çevresindeki aile modellerini gözden geçirir. Aşk değil de mantık evliliği yapmaya karar verir. 70 yaşlarında oldukça zengin, kimsesi olmayan, kültürlü, hiç evlenmemiş Vassaf Bey ile evlenmek istediğini herkese söyler. Vassaf Bey´e bizzat ilan-ı aşk eder. Vassaf Bey, güngörmüş birisidir. Bu teklifi kabul etmez, bu izdivacı mantıklı bulmaz. Fazla geçmeden ölür. Servetinin çoğunu bir vasiyetle Perihan´a bırakır ve bir yakını olan Tevfik Bey ile evlenmesini söyler.


Uzun uzadıya ?ailenin kutsiyeti? konulu mektuplar bırakır. Perihan ile Tevfik´e mutluluklar diler. Bunun için servetim feda olsun der.


Öyle de olur. Perihan ile Tevfik evlenirler. Büyük bir servete konarlar. Mutlu olurlar.


?Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine? olur. Tıpkı masallardaki gibi.


Vassaf, yüksek vasıflı kişi demek. Vassaf Bey ismi gibi yüksek meziyetleri olan birisidir. Nadirattandır, zor bulunur. Servetini bağışlar, insanların mutluluğu için her türlü fedakârlığı yapar. Yazar,? toplumun temeli ailedir. Aileler iyi kurulmalıdır. Aileler iyi kurulursa, huzurlu ve mutlu olursa, bütün toplum da iyi olur. Sakın ha gençlik hevesine kapılıp yanlış adım atmayın,´´ mesajını veriyor bizlere.


Atalarımız çok doğru söylemiş: ?Genç gözüyle kız, kocakarı gözüyle bez alınmaz.? diye.


Bin bilsek de bir bilene sormalıyız.

Hayatı farklı yönleri ile anlamak isteyenlere Vassaf Bey´i okumalarını tavsiye ederim.