Terme,15 Eylül pazartesi günü , yeni yapılması planlanan termik santrallerle ilgili ilk sınavını başarıyla verdi. OMV boykotundan ders alınmış olacak ki, bu defa birlik ve beraberlik içinde, tek yürek ve tek yumruk olmuş bir Terme gördüm meydanda. Daha istekli, daha organize olmuş gruplar, işin ciddiyetini kavramış insanlar sahadaydı bu sefer. Hepsinden önemlisi başkan Kul, gruplarla birlikte hareket ediyordu. İktidar ve muhalefet, Terme söz konusu olunca, bu haksızlığa birlikte dur, demeye kararlıydılar. 41 sivil toplum kuruluşu da açtıkları pankartlarla, bu işin Terme’de olamayacağını açık açık ilan etmiş oldular.
Tarım arazilerini koruma altına almaya, organik tarımı desteklemeye çalışan yetkililer Terme’nin princini, fındığını, sahilini ve ormanlarını unuttunuz galiba. Terme ovası, Çarşamba ile birlikte en verimli yerlerden biridir, hatırlatırız.Başkan KUL, ne diyor bakınız,“Bunların gözünü para hırsı bürümüş. Dünyada paranın satın alamayacağı şeyler de vardır. Kızılderili şefin dediği gibi, “Son ağaç kesildiğinde, son ırmak kuruduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam , paranın yenilecek bir şey olmadığını anlayacaktır.” diyerek yatırımcı firmaları bu sevdadan vazgeçmeye davet etmiştir.
82 yaşındaki ihtiyar delikanlı, yılların kaptanı Nusret Kambur, kuru çalılardan yapmış olduğu, yapraksız ağaçla tepkisini dile getirmiş, bu topraklarda huzur içinde yaşamak ve ölmek istediğini belirtmiştir.
Terçep üyesi Rasim Kani. “ Terme’ye bu termik santralleri kurarız diye kimse ümitlenmesin. Bu kalabalığı gördükten sonra biz bu oyunu bozarız.Yeter ki bu 41 sivil toplum kuruluşu birlik olmaya devam etsin.” diyerek , yatırımcı firmaları bu sevdadan vazgeçmeye davet etmiştir.
Terçep başkanı Zekai Altunpala, “Geleceğimizi tehdit eden kara bacaları ilçemizde görmek istemiyoruz. Atalarımızdan aldığımız bu mirası yaşanabilir bir yer olarak gelecek nesillere bırakmak zorundayız. Yoksa bunun hesabını çocuklarımıza ve torunlarımıza veremeyiz. Biz temiz ve zararsız enerji istiyoruz. Herkes birlik olmalı ve elini taşın altına koymalıdır.”diyerek, bu kara sevdadan vazgeçin çağrısı yapmıştır.
Kara sevda işte bizimkisi de. Biz olmaz bu iş diyoruz. Hani koyun can, kasap et derdinde derler ya, o misal bizimkisi de. Biz can derdindeyiz, topraklarımızda huzur içinde denizin mavisi, ormanların yeşiliyle birarada yaşamak istiyoruz. Sizin gibi fazla parayla da işimiz yok. Bizim bu topraklara olan aşkımız, atalarımızdan kalma olduğundandır inanın.
Temiz Terme, temiz çevre için elele, birlikte yürüyelim.Kalın sağlıcakla…
(2014-2015 eğitim öğretim yılının öğretmen, öğrenci ve velilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.)
