Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


...VE ?KORKMA? DİYE BİR SES YÜKSELD

12 Mart, İstiklal Marşımızın kabul yıl dönümü. Akif´in şiiri bundan tam 98 yıl önce TBMM´de milli marş olarak kabul edilmiştir.


12 Mart, İstiklal Marşımızın kabul yıl dönümü. Akif´in şiiri bundan tam 98 yıl önce TBMM´de milli marş olarak kabul edilmiştir.
Bugünkü nesiller, ?seferberlik? kavramını pek bilmezler. ?Seferberlikten kalma? tabiri, her türlü zorluğa göğüs germiş, savaşlarda defalarca ölümle burun buruna gelmiş, vatanperver insanlar için kullanılır.
Çocukluğumda ?seferberlikten kalma? az sayıda gaziyle hasbıhal etme imkânım oldu. Onlar için büyük ıstırap, yaşadıklarının yeni nesle masal gibi gelmesiydi. Hele anlattıklarının ciddiye alınmaması yok mu, kahrolurlardı.
Bu aziz milletin imtihanı son iki asırda çok çetin geçmiştir. Emperyalist güçler var güçleriyle üzerimize hayâsızca saldırmışlardır. Bizi Anadolu´dan atmanın ötesinde, tarih sahnesinden silmek istemişlerdir.
Ecdadımız bir daha geri dönmemek üzere Çanakkale´ye gitmiş, hain Haçlı saldırılarına göğsünü siper etmiştir. Orada umduğunu bulamayan hain düşmanlar bir başka cepheden taarruza geçmişlerdir. Yetmemiş, emellerine ulaşmak için içimizdeki hainlerle işbirliği yapmışlardır.
Düzenli ordularımız dağıtılmış, İstanbul işgal edilmiştir. Milletin içinde bulunduğu makûs talihi yine bu köklü milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
Âkil adamlar, İstanbul´dan ümidi keserek, Ankara´da yeni bir meclis oluşturmuşlardır. Ortada fiili bir durum vardır. Eski devlet etkisiz, yeni devlet henüz ortada yoktur. Düşman dört taraftan bizi ablukaya almıştır.
Cepheden cepheye koşan kahraman ordumuz harap ve bitap düşmüştür. Milletimiz endişe içerisindedir. Eyvah, son kale düşüyor muydu acaba?
Böyle bir ahvalde kahraman ordumuza ve şanlı milletimize moral gerekiyordu.
Maarif Vekâleti, ödüllü güfte yarışması açtı. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Heyet, bu şiirlerden hiçbirini yeterli görmedi. Tanınmış bir şair olan Burdur Mebusu Akif´e yarışmaya niçin katılmadığı soruldu.
Akif´in cevabı manidardır:
?Ben parayla milli marş yazmam.?
Günümüz kapitalizmi bu ruhu anlamaktan acizdir.
Para ödülü meselesi bir şekilde halledilince Akif, Tacettin Dergâhı´nda şiirini yazar.
Akif´in yazdığı şiir, meclisin, ordunun ve milletin büyük teveccühüne mazhar olur. 12 Mart 1921 tarihinde milli marş olarak kabul edilir.
İstiklal marşımız, 98 yıldır milletimizin duygularına tercüman olmaya devam etmektedir. Dünyada eşi görülmemiş bir milli mutabakat metnidir. Adeta kendi gök kubbemizdir. Aziz milletimizin bütün fertlerini aynı ideal etrafında birleştirmiştir. Bir asırdır aynı coşku ve heyecan devam etmektedir.
Milli marşımız bilhassa cepheden cepheye koşan kahraman ordumuza büyük moral olmuş, zaferler peş peşe gelmiş ve aziz vatanımız düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu zaferlerin akabinde Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir.
Batılıların ?Türkler öldürülebilirler ama asla mağlup edilemezler? dedikleri ruh, Akif´in İstiklal Marşı´nda ortaya koyduğu ruhtur.
Aydın geçinen çoğu zevatın mandacılığı savunduğu bir devirde, Akif, gür sedasıyla ?korkma!? diye haykırma cesaretini göstermiştir. Akif, fakr u zaruret içerisinde bulunmasına rağmen paraya tenezzül etmemiş ve büyük bir kadirşinaslık örneği göstererek İstiklal Marşı´nı Safahat´ına da almamıştır. ?O artık benim değil, kahraman ordumuzun ve aziz milletimizindir.? demiştir.
Yıllar sonra ölüm döşeğindeyken Akif´e sormuşlar: ?İstiklal Marşı´nı yeniden yazmak istesen nasıl yazardın??
Böyle bir cevabı ancak Akif ve Akif gibi olanlar verebilir:
?Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın.?
Âmin.
Akif´in 1936 yılında hasta haliyle yaptığı bu dua kabul olmuştur.
Türk milleti ve devleti İstiklal Marşımızda tezahür ettiği üzere ilelebet payidar olacaktır.
Ne mutlu bunun şuurunda olanlara.