YAĞMUR VE KİTAP FUARI

Bu yıl Samsun Kitap Fuarı´nın beşincisi düzenlendi. Geçen yıllarda bir hafta açık kalan fuar, okumaya talebin artması üzerine dokuz güne çıkarılmış. Okuma adına memnuniyet verici bir durum.
Fuardan önce, bir grup öğrenciyle birlikte ´Bir Bilenle Bilge Nesil´ projesi kapsamında Şair, Prof. Dr. Nurullah Genç´in konferansını dinlemiştik.
Şair, sohbetinde okuma üzerine öğrencilik yıllarında yaşadığı ilginç bir hatırasını nakletti.
Şair, Erzurum´da okurken, büyük adam olmaya karar vermiş. Sürekli arayış içerisindeymiş. Üstat olarak kabul ettiği yazar Yaşar Kaplan´a mektup yazmış. Yaşar Kaplan , cevabi mektubunda : ´´ Mektuplarının içeriği çok boş. Boş mektuplarla uğraşacak zamanım yok. Hem büyük adam olacağım diyorsun hem de hiç okumuyorsun. Paça ıslanmadan balık tutulduğu nerede görülmüş. Sana okuman gereken kitapların listesini gönderiyorum. Bunları okumadan bana bir daha mektup yazma!´´
Genç Nurullah,´ bunları alacak param yok´ diye tekrar mektup yazmış. Yaşar Kaplan bu ısrar üzerine, bir ışık görmüş olmalı ki, ta Almanya´dan kitapları meccanen göndermiş. Yazar, kısa bir zamanda kitapların tamamını okumuş. Tekrar mektup yazınca, Yaşar Kaplan´ın çok hoşuna gitmiş ve ´´şimdi oldu, bundan sonra sürekli yazabilirsin´´ demiş.
Şair, özet olarak , ´kim ne desin, okumadan büyük adam olunamaz, başarılı hiç olunmaz´ demeye getiriyordu. ´´Benim yaşım 60, hem çok tanınmış bir şair oldum, hem de profesör oldum. Bu, bana bir lütuf değildi, ancak çalışarak oldu. Kitap okuyarak oldu. Ey gençler, sizler de başarılı olmak istiyorsanız kitap okumalısınız.´´ diyordu.
Konferansın değerlendirmesini yaptığımızda, öğrencilerin anlatılanlardan fevkalade etkilendiklerinin gördüm.
İşte dedim, okumadan başarılı olamazsınız. Okuyacaksınız, hem de çok okuyacaksınız. Bilginin efendisi olmak istiyorsanız, çalışmanın kölesi olmak zorundasınız. Bunun için ayağımıza kadar gelen kitap fuarı bir fırsat.
Fuara aynı öğrenci grubuyla gittik. Bizden başka çok sayıda kitapsever fuardaydı. Stantları gezdik. Kitapları inceledik. Yazarlarla sohbet etme imkanı bulduk. Birbirimize hangi kitapları alalım diye sorduk. Bütçemize uygun, faydalı olacağına inandığımız bir hayli kitap aldık. Her öğrenci en az bir kitap aldı. Bütçesi müsait olanlar daha fazlasını aldı.
Fuar alanı çok kalabalıktı. Öğrenciler, başta öğretmenleriyle bölük bölük gelmişlerdi. Konu sadece kitap ve okumaydı.
Öğrencilerin tamamının üzerinde Şair Nurullah Genç´in anlattığı hatıranın izleri vardı. Başarılı olmanın çok kitap okumadan geçtiğini anlamışlardı.
Şimdilerde öğrenciler harıl harıl fuarda aldıkları kitapları okuyorlar. Birbirleriyle kitaplar üzerine sohbet ediyorlar.Birbirlerine kitap tavsiyesinde bulunuyorlar.
Yakınlarında olduğum için bana mektup yazmıyorlar ama konuşmalarının daha doyurucu olduğunu müşahede ediyorum. İfadeleri, cümle kuruluşları, örnekleri daha bir seviyeli hale geldi. Konuşulanlar artık sıkmıyor, bilakis iştah açıyor.
Bir öğrenci ne dese iyi?
: ´´ Hocam, Prof. Dr. Fuat Sezgin 27 dil biliyormuş. Günde sadece 3 saat uyuyormuş. Çok çalışıyormuş. Kitapta okudum. Çok hayret ettim. Bakarsak bizim daha kat edecek çok yolunuz var.´´
İşte netice hasıl olmuş.
İnşallah devamı gelecek.
Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak için çok çalışmak zorundayız. Bu da ancak bilgiyle olur. Bilginin temel kaynağı kitaplardır. Kitaplar okunmayı bekliyor.
Boşa geçirecek zamanımız yok.
Zamanı boşa geçirmek boş insanların işidir.
Başlık mı?
´´Yağmur´´ Şair Nurullah Genç´in ödül almış en meşhur şiiri. Okumak gerek .
Kitaplarda var.