Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Hasan ÖZDEMİR


YAPMAYIN BEYLER


Sev­gi­li oku­yu­cu­la­rım, güzel ül­ke­miz­de kin ve nef­ret almış ba­şı­nı gi­di­yor. Bı­ra­kın yaş­lı­ya, can­lı­ya saygı gös­ter­me­yi ölüye bile saygı yok. Ne oldu bize böyle? Cen­ne­tin ta­pu­su veya ka­pı­sı­nın anah­ta­rı bazı ke­sim­le­rin elin­dey­miş gibi is­te­dik­le­ri­ni cen­ne­te, is­te­me­dik­le­ri­ni ce­hen­nem ate­şi­nin or­ta­sı­na atı­ve­ri­yor­lar. Bazı ya­zı­lı ve gör­sel yayın or­gan­la­rı­nın işi bu. İnsan oku­yun­ca tüy­le­ri diken diken olu­yor. Ölüm her­ke­sin ka­pı­sı­nı bir gün ça­la­cak. Ne zaman, ne­re­de ge­le­ce­ği belli de­ğil­dir ölü­mün. Ho­ca­mız an­la­tır­dı, ?Yaş­lı­lar sıra sıra, genç­ler ara sıra gö­çecek bu dün­ya­dan? derdi hep.


100 bini aşkın ki­şi­ye iş im­ka­nı sağ­la­yan ünlü bir işa­da­mı olan Mus­ta­fa Koç genç yaşta göçtü bu dün­ya­dan. Bir ga­ze­te baş­lık atmış, ?De­ni­ze i?..i için 2300 TL ceza öde­yen adam öldü.?diye. Yap­ma­yın bey­ler ölüye say­gı­nız hiç mi yok? Hiç mi iyi bir yönü yok bu mer­hu­mun? Ça­lı­şan­la­rı­na da mı say­gı­nız yok? Bütün dev­let bü­yük­le­ri ora­day­dı bakın, aşa­ğı­lar­da esen rüz­ga­rın dört­te biri bile yu­ka­rı­da es­mi­yor, far­kın­da de­ğim­li­si­niz? Si­ya­set bu, ko­nu­şu­lan söz­ler gelir geçer. Bir­kaç gün için­de de unu­tu­lur gider.

Bo­şu­na yır­tı­nı­yor­su­nuz, bo­şu­na bir­bi­ri­niz­den nef­ret edi­yor­su­nuz.


Söz ölüm­den açıl­mış­ken devam ede­lim. Her gün şehit ha­ber­le­ri gel­me­ye devam edi­yor doğu ve gü­ney­do­ğu­dan. Ga­ze­te­le­rin ilk say­fa­la­rın­da büyük pun­to­lar­la ya­zı­lan şehit ha­ber­le­ri artık en alt kö­şe­ler­de veya ikin­ci say­fa­lar­da yer al­ma­ya baş­la­dı. Va­ta­nı için, bay­ra­ğı için can­la­rı­nı seve seve feda eden asker ve po­lis­le­ri­miz, siz­ler için neler yaz­sak neler söy­le­sek azdır. 35 yıl­dır ül­ke­yi kasıp ka­vu­ran terör olay­la­rı ne­ti­ce­sin­de siz hiç şehit bay­ra­ğı­nın asıl­dı­ğı bir aka­de­mis­yen evi gör­dü­nüz mü? Ko­mu­tan evi?

Vekil evi? Bü­rok­rat evi? Köy ağası evi? Aşi­ret reisi evi?


Gör­me­di­niz!


Peki ya siz hiç, şehit ba­ba­sı san­dal­ye­si­ne otu­ran bir iş adamı gör­dü­nüz mü?


Gör­me­di­niz?


Hani şe­hit­lik ma­ka­mı en üstün mer­te­bey­di? Ne hik­met­se bu mü­ba­rek şe­hit­lik mer­te­be­si aka­de­mis­yen­le­re, ko­mu­tan­la­ra, ve­kil­le­re, bü­rok­rat­la­ra, pat­ron­la­ra, ba­ron­la­ra, ağa­la­ra, aşi­ret re­is­le­ri­ne, iş adam­la­rı­na hiç uğ­ra­mı­yor! Kabul ede­lim artık? En büyük makam ?Tor­pil Ma­ka­mı? Eğer bu ma­ka­mı elde et­tiy­se­niz, ka­de­ri bile alt edip en azın­dan genç ya­şı­nız­da öl­mü­yor­su­nuz!


Ne demiş şair;


"Yemen yolu ça­mur­dan­dır,


Sefer tası ba­kır­dan­dır,


Zen­gi­ni­miz bedel öder,


Şe­hi­di­miz fa­kir­den­dir?