Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Ömür Cansu ŞAHİN


YENİ NESİL BAĞIMLILIĞIMIZ: İNTERNET


Bilgisayar ve internet kullanımının yaşamımızın bir çok alanında kolaylık sağladığı tartışılmaz bir gerçek. Ancak bilgi akışını hızlandıran, iletişimi kolaylaştıran sanal alem ne yazık ki, yeni psikolojik, sağlık ve sosyal problemleri de gündeme getiriyor. Teknolojinin, özellikle de internetin; iş hayatında, eğitimde ve sosyal hayatımızda sunduğu olanaklar hayatımızı kolaylaştırıyor olsa da, bir yönden de bu araçların sağladığı psikolojik haz çoğu açıdan bağımlılık türlerine ait belirtilere benzeyecek kadar ciddi bir tehdit oluşturmakta.
İnternet Bağımlılığı, internet kullanma isteğinin önüne geçilememesi ya da internetten uzak kalındığında aşırı sinirlilik, agresif davranışlar, saldırganlık gösterilmesi; sigara ve alkol bağımlılığı ya da patolojik kumar oynama gibi bağımlılıklarda görülene benzer belirtiler görülmesiyle karakterizedir.
Maalesef günümüzde çocukların en sevdiği aktivitelerin başında televizyon izlemek, internette sanal alemde sohbet etmek ve bilgisayar oyunları oynamak geliyor. Anne babalar için çocuğun dışarıda vakit geçirmesindense evde olması, bazen de çocukla uğraşılmasındansa bilgisayar, tablet gibi aletlerle oyalanması daha cazip geliyor.
Bir evin içerisinde nerdeyse her odada televizyon ve her aile bireyi için ayrı bir bilgisayar bulundurulması bireysel özgürlüğün sağlandığı gibi bir algıya yol açıyor. Ancak ne yazık ki bu durum hem aile içi etkileşimi sekteye uğratıyor hem de bireyleri sosyal izolasyona itecek derecede bir bağımlılığa sevk ediyor. Dolayısıyla ailelerin çocuklarını televizyon, bilgisayar oyunları ve internetin zararlarından koruyabilmeleri için öncelikle kendilerinin bu zararların neler olduğu, nasıl korunabilecekleri ve çocukları nasıl denetleyebilecekleri konusunda bilinçlenmeleri gerekmektedir.
Peki neler yapılabilir?
-Öncelikle ebeveynlerin kontrollü bilgisayar ve internet kullanımı konusunda çocuklarına doğru örnek olmaları gerekmektedir.
-Çocukların uygunsuz sitelere girmesini engelleyecek filtre programları kullanılmalıdır.
-Bilgisayar veya internete bağlı diğer cihazlar (tablet, akıllı telefon) çocuğun odasında bulunmamalı, bulunuyorsa internete erişim belli saatlerle sınırlandırılmalıdır.
-Bilgisayar günlük yapılması gereken tüm işler ve ödevler bittikten sonra kullanılmalıdır.
-Bilgisayar başında geçirilecek zaman günlük ve haftalık olarak belirlenmelidir. Önerilen süre, iş ve ödev haricinde günlük ortalama 1,5 saat olmalıdır. Günlük sürenin aşılması halinde bir sonraki günün süresinden kısılmalıdır.
-0-4 yaş arası çocuklar tablet, bilgisayar ve televizyon karşısında zaman geçirmemeli, bunlarda bulunan program ve oyunlara maruz bırakılmamalıdır. Bu yaş aralığındaki çocuklar anne babayla birebir sosyal ilişkiye en çok ihtiyaç duydukları dönemdedirler ve yapılan araştırmalar bilgisayar programları ve oyunların bebeklerin zeka ve dil gelişimlerini geciktirdiğini ortaya koymaktadır.
-Her gün çocukla keyifli zaman geçirilmeli, aile içi paylaşımlar ve etkinlikler arttırılmalıdır.
-Çocuklara hobiler kazandırılmalı, sanat, spor, gezi gibi etkinliklere katılmaları; akranları ile etkileşim halinde bulunmaları sağlanmalıdır.
-Çocukların öz saygıları geliştirilmeli, sağlıklı benlik algısı kazanmaları desteklenmeli ve sosyal hayatta aktif birer birey olarak yetişmeleri sağlanmalıdır böylece onları sanal ortamda kuracakları sahte dostluklardan ve bunların tehlikelerinden korumuş olursunuz.
-Çocukların kimlerle arkadaşlık ettiği iyi takip edilmeli ve yakın arkadaşlarının aileleri ile tanışılmalı, iş birliği ve iletişim içerisinde olunmalıdır.
Tüm önlemlere rağmen, yine de aşırıya kaçan bilgisayar kullanımı ve internet bağımlılığı söz konusu ise mutlaka bir bağımlılık uzmanıyla görüşülmelidir. Unutmayın ki; bağımlılığın suçlusu bilgisayarlar değil; insanlardır.