Her yeni başlangıçlar aslında yeni bir umuttur. Yeni başlayan bir gün, yeni başlayan hafta, yeni başlayan bir ay ve hatta yeni başlayan bir yıl yeni umutlara doğru yol almaktır. Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle, üzüntüsüyle sevinciyle bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Birkaç gün içinde bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla başlayacağız.
Yaşadıklarımız olumlu veya olumsuz yanlarıyla geride kadı. Geçmişe dönük olarak elimizde kalan en güzel sermaye yaşadıklarımızdan aldığımız derslerdir. Geçmişteki kayıplarımızı telefi etme şansımız elbette ki mümkün değildir. Ya kazanacaklarımız için umutlu olmaya ne dersiniz. Geçmiş nasılsa geçmişte kaldı. Oraya takılmamalı, umut ise önümüzdedir ve o hep vardır.
Başladığımız yeni yılın yeni umutları da beraberinde getirmesini diliyoruz. Bu umutlar genel ve özel anlamda kişilerden kişilere farklılık gösteriyor. Herkesin umudu, beklentisi farklı olmakla birlikte kendi içinde ve kendisi içindir. Bir sorsanız neler neler sıralanır umutlar üzerine. Ne umutlar yerleşir insanların minicik veya ummanlar kadar olan yüreklerine.
Öyleye geçtiğimiz bir yılda elde edemediğimiz, ulaşamadığımız onca umutlarımız. Öyle ya hiç kimseye veya en yakınımızdaki sevdiklerimize bile açıklayamadığımız kendimize has umutlarımız. Neleri umut ettiğimizi bir bir yazmaya kalksak cilt cilt kitaplar olarak çıkar karşımıza. İnsanız sonuçta ne de olsa, unuttuğumuz da çoktur, umudumuz da.
Umut duadır aslında. El açıp yalvarmak, Yalnız Hak’tan ummak ve umduğuna inanmaktır. Umut Allahın biz insanlara bir lütfüdür. Yıllarca acılar içinde çile çeken birinin sonsuza kadar acılarla dolu bir yaşam çekmektense, kısa bir hayatta bu acıların dineceğini umut etmek en büyük zenginliktir.
Umut, hayata tozpembe bakmak değildir. Umut geleceğe dönük güven duymaktır. Hatta İçinde güven barındırdığı için. Umut etmektir insanın en büyük zenginliği ki bunu başaran karamsarlığın düşmanı olur. Umut, insandır. Paylaşmayı bilen bir varlık olan insana hastır. Paylaştıkça büyür. Paylaştıkça daha da kuvvetlenir. Tüm kötülüklere karşı kalkandır.
Umut, sabırdır. Zorluklara usanmadan göğüs germektir. Tam düşeceğin anda tutar elinden. İleriye, en ileriye bakmanı sağlar. Umut görmektir yaşamı. Dağların, tepelerin arkasını hatta geleceği görmektir. Sebepsiz, zamansız ve de imkansız olan şeyin o yüce gücün hakimiyetinde olduğunu görmektir. Şükretmektir. Umut nefes almaktır en zor anında.
Mevlana; "Üzülme bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun;
tek kanatla uçulmaz zaten. Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil kilimin tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle kirini, tozunu alır, niye kederlenirsin? Taş taşlıktan geçmedikçe, parmaklara yüzük olamaz. Yüzük olmayı dileyen taş, ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır. Üzülme kaybettiğin her şey bir gün başka surette geri döner” diyerek umudu.
Kuran-ı Kerim:“Oğullarım gidin de Yusuf ile kardeşinden bir haber getirin ve Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez” ayetiyle umut içinde yaşamamızı Rabbimiz bize bildirmektedir.
En önemlisi, Allah bir kapıyı kapatırsa bin kapıyı açar düşüncesi bize umutla yaşamayı en güzel şekilde özetler. Umut gözle görülmeyeni görür, elle tutulmayanı hisseder ve imkânsızı başarır derler. Yeni yılda yeni umutlarla ve umutlarınızın gerçeğe dönüşmesi temennisiyle umudunuz bereketli olsun. Umutla ve sağlıcakla kalın.
