Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


YILMAZ İMANLIK´IN "BALLI YUMURTA"SINDA ÖYKÜ EVRENİ (1)


Sizlere bu yazımda sevgili yazar dostum Ertan Alp´in kaleminden ?Ballı Yumurta? isimli hikaye kitabımdaki hikayeler üzerine yapmış olduğu bir değerlendirmeyi paylaşmak istiyorum. Kendisine bu güzel değerlendirmesi için teşekkür ediyorum.

YILMAZ İMANLIK´IN  "BALLI YUMURTA"SINDA  ÖYKÜ EVRENİ (1)

"Külleri yeniden gül haline getirmek..."

Yılmaz İmanlık´ın öykü evreninin girişinde sizi karşılayan bu cümle, insan kılığından insan olma sürecine işleyen derin yolculuğun sıkıntıları ve yara halini imliyor sanki. İnsan duyarlılığına eklemlediği öğretmen olma halinin iç çekişleriyle beraber anılardan öykü damıtmanın da dilsel örgüsü sizi davet eden. Çocukluktan yaşlılığa, öğretmenlik yaşamının getirdiği hassasiyetlerden toplumsal izlenimlere, baba imgesinden kendine yabancılaşmaya, doğa duyarlığından yaşadığı toprakların sözcük evrenindeki iz düşümlerine Yılmaz İmanlık, bazen sevginin, sevincin ve iyiliğin kıyılarında gezerken bazen de hüznün dalgalarında iç denizlerinizle mücadeleye etmeye götürüyor sizi. Bir öyküsünde vurguladığı gibi "hüzünlü öyküler yazarı" Yılmaz İmanlık:"Ben hep hüzünlü öyküler yazarıyım. Hikaye sonunda genelde benim kahramanlarım ölür. Ama bu sefer hikaye tarzımı değiştirip seni yaşatacağım."

Otuz sekiz öykünün bize yaşattığı "kül halinden gül haline geçme" bilgisi insanın varoluşsal gerçekliğindeki birçok yapılanmamış özü de inceden işliyor. Öykü evreninin kapsadığı bu "varoluşsal kül olma" halinin bilgisi "varoluşsal gül olma" halinin bilgisine ulaşırken bireyin duygu ve düşünce penceresinde kendisiyle ve toplumla çatışan kimlikler üretiyor. Ayrıca bu kimlikleri acı ve hüzün öyküleri daha dramatik kılıyor.


"Ballı Yumurta" her şeyden evvel insanın kendi bireysel ve toplumsal gerçekliğini sorgulamasına bir yolculuk. Her öyküde bu izleğin sarsılmaz gerçekliğine dayanarak İmanlık´ın insanlarına konuk olalım:


1-Uçan Balon: Yitip giden zamanla beraber yitip giden çocukluğun da simgesidir uçan balon. Hepimizin yaşamında "Ama ne yazık ki baloncu amaca çoktan kaybolmuştu." satıları sızlamıyor mu? "Uçan Balon" kendimizin olmadığı bir dünyada varlığımızın çocukluktaki neşe hali? Sahi siz çocukken bilinmeyen bir gökyüzüne kaç defa "uçan balon" kaçırdınız? Ya da "uçan balon"larınız oldu mu sizin hiç?

2-Ballı Yumurta: Yılmaz İmanlık´ın öykü evrenini oluşturan kaçınılmaz bir dönemdir çocukluk. Birçok öyküsünde olduğu gibi bu öyküsünde de öykü kişisinin anılardan yola çıkarak kurguladığı bir olay örgüsü sarıyor öyküyü. Bu anı-öykü ya da anlatı niteliği kazanan metin ister istemez İmanlık´ın yaşamından izleri sorgulatıyor okura."Ballı Yumurta" çocuklukta kalan değerlerin bellekteki ve yürekteki hüzün hali. Cahit Sıtkı Tarancı´nın bir şiirinde dediği gibi "hiç bitmesin horoz şekerlerim"in İmanlık´ın çocukluk evrenindeki başka bir ifade biçimi. İnsanı kaybettikleri olgunlaştırıyor.

?Ballı Yumurta"yı da hüzünlü kılan bu.
(Devamı Haftaya)