Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Ahmet SEZGİN


YOLUMUZUN KANDİLLERİ, TÜRK KLASİKLERİ-2


İstiklal Marşı ve mukaddesat şairimiz M. Akif Ersoy´un günümüz meselelerine de neşter vuran ?Safahat?ı; Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Cahit Sıtkı, Ziya Osman Saba, Behçet, Necatigil, Asaf Halet Çelebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sezai Karakoç, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Attila İlhan, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil, Şehriyar, Bahtiyar Vahapzade´nin şiirleri, muhteşem şiir anıtları değil mi?

Ahmet Haşim, Peyami Safa, Necip Fazıl, Ahmet Rasim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemil Meriç, Nurettin Topçu, Nihat Sami Banarlı, Abdülhak Şinasi Hisar, Tarık Buğra, Mehmet Kaplan, Sezai Karakoç, Samiha Ayverdi, Münevver Ayaşlı, Ahmet Kabaklı´nın denemeleri; Monteigne´nin, Bacon´un ?Denemeler?inden daha mı az değerli? Nazan Bekiroğlu, D.Mehmet Doğan, Hilmi Yavuz, Beşir Ayvazoğlu, İskender Pala, Ali Çolak gibi günümüzün sahici kalem erbabının eserleri, Batılı pöpüler yazarlardan daha mı az kaliteli?

Ömer Seyfettin, Sait Faik, Refik Halit Karay, Memduh Şevket, Haldun Taner, Sevinç Çokum ve Mustafa Kutlu´nun hikâyeleri, A.Çehov´un hikâyelerinden; Necip Fazıl´ın tiyatro eserleri Shakespeare´den, Molier´den, Balzac´tan daha mı az güzel?


Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Şevket Süreyya Aydemir, Midhat Cemal Kuntay, Tarık Buğra, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Kemal Tahir, Sebahattin Ali, Oğuz Atay, Orhan Kemal, Rıfat Ilgaz, Bahattin Özkişi, Cengiz Aytmatov, Cengiz Dağcı; romanlarıyla Türkçenin ölümsüz eserlerini veren klasik yazarlarımız değil mi? Bu yazarlarımız; Goethe, Dostoyevski, Victor Hugo, Tolstoy, E. Hemingway gibi yazarlara göre çok mu değersiz, yoksa daha mı az millî veya evrensel?


Batı uygarlığının çağdaş yokuşlarında susayarak rotasını şaşırmış kalabalıklar; ancak yolumuza kandil tutan erenlerin, ediplerin şaheserleriyle gerçek yörüngesini bulabilir. Kâinat kitabını aşkla okuyanların klasikleriyle yeniden ?alperen? tipi insanı oluşturup ?aşk ve gönül medeniyeti?ni idrak etmeliyiz. Ondan sonra da bir ?pergel? gibi Doğu ve Batı olmak üzere bütün dünya klasiklerini kendi süzgecimizden geçirerek okuyup anlamaya, onlardan da istifade etmeye çalışmalıyız.


Kendi kültür, irfan ve hikmet pınarlarımız olan klasiklerimizi okuyup ondan kana kana içen gençlerimiz, işte o zaman Batı´nın sahte kahramanları olan ?Robin Hudlara?, ?Hiymenlere?, ?Süpermenlere? değil; bizim Battalgazi, Selahaddin Eyyubî, Hz. Ali, Hz. Hamza, Hz. Hüseyin, Köroğlu, Kılıçarslan, Osman Gazi, Kara Murat, Fatih Sultan Mehmet, Ulubatlı Hasan, Şeyh Şamil, Nene Hatun, Antepli Şahin, Sütçü İmam, Ömer Muhtar gibi gerçek kahramanlarımıza özenecektir.


Bizim ?Ferhat ile Şirin?, ?Leyla ile Mecnun?, ?Kerem ile Aslı? gibi büyük ve tertemiz aşk hikâyelerimizi okuyup ?aşk kahramanları?nı tanıyan gençlerimiz; Papaz Valentine´ye adanmış kapitalist soslu ?sevgililer günü?ne ram olur mu?
Yolumuzun kandilleri, Türk klasikleriyle yetişen gençlerimiz ?dil, edebiyat, tarih, ahlak ve kültür şuuru? ile sağlam bir şahsiyet kazanacaklar; kendi dil ve edebiyatlarının zevkine ve kültür şuuruna varacaklardır. Örnek alınan bu eserlerle ortak bir duyuş ve kimlik oluşacaktır.