Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Hasan ÖZDEMİR


YÜREĞİMİZ KAPKARA, SENİNLEYİZ ANKARA


Bu ya­zı­yı ka­le­me al­ma­dan önce yine fark­lı ko­nu­la­ra de­ği­ne­cek­tim, ol­ma­dı. Beş ayda 170 va­tan­da­şı­mız baş­ken­ti­miz An­ka­ra´da te­rö­rün kur­ba­nı oldu. Daha geçen pazar yine 37 va­tan­da­şı­mız her şey­den ha­ber­siz ha­in­le­rin he­de­fi olup göçtü bu dün­ya­dan. Biz An­ka­ra´da da ya­pa­ca­ğı­mı­zı ya­pa­rız di­yor­lar bize.


An­ka­ra´nın en işlek cad­de­sin­de, en mer­ke­zi ye­rin­de, Güven Park´ta ha­ya­ta veda etti 37 va­tan­da­şı­mız. An­ka­ra´ya gidip de Güven Park´a uğ­ra­ma­ya­nı­nız yok­tur. Baş­ken­tin gö­be­ğin­de nefes ala­bi­le­ce­ği­miz tek yer orası. Cıvıl cıvıl kuş­la­rın, adı gibi in­san­la­rın ken­di­le­ri­ni gü­ven­de his­set­tik­le­ri bir yer. Ben de her git­ti­ğim­de mut­la­ka uğ­ra­rım oraya. Nasıl uğ­ra­maz­sın ki, mes­le­ğe ilk baş­la­dı­ğım­da git­ti­ğim, sabah çor­ba­sı­nı iç­ti­ğim yerdi orası.


Orada geçen Pazar evine, sev­dik­le­ri­ne ka­vuş­mak için oto­büs bek­le­yen­le­ri kat­let­ti vic­dan­sız­lar. Yaş­lıy­mış, ço­cuk­muş, ha­mi­ley­miş önem­li de­ğil­di onlar için. Panik ya­ra­tıp bizi bir­bi­ri­mi­ze dü­şür­mek is­te­dik­le­ri apa­çık belli. Böyle sal­dı­rı­lar bizi yıl­dır­ma­ma­lı as­lın­da. Ak­si­ne daha da ke­net­len­me­li­yiz, bir­bi­ri­mi­ze sım­sı­kı sa­rıl­ma­lı­yız. Kork­ma­ma­lı daha da dik dur­ma­lı­yız. On­la­rın is­te­di­ği korku or­ta­mı oluş­tur­mak, yıl­dır­mak, pes et­tir­mek. Kim ol­duk­la­rı belli oldu ca­ni­le­rin.PKK´lı ol­duk­la­rı ke­sin­leş­ti. Neci olur­sa olsun, hangi ör­güt­ten olur­sa olsun bizi yıl­dır­ma­ma­lı. Mec­lis­te­ki uzan­tı­la­rı her ne kadar te­rö­rü la­net­le­dik­le­ri­ni söy­le­se­ler de bana hiç de inan­dı­rı­cı gel­mi­yor. Ek­me­ği­mi­zi yiyip, ta­ba­ğı­nı pis­le­yen bu ha­in­ler de et­tik­le­ri­nin he­sa­bı­nı ver­me­li­ler.


Girme­den Tefrika Bir Millete Düş­man Giremez.


Toplu Vur­duk­ça Yü­rek­ler Onu Top Sindiremez.


Bu hain sal­dı­rı­da ölen­le­re Al­lah­tan rah­met, ya­ra­lı­la­ra acil şi­fa­lar di­li­yo­rum. Ba­şı­mız sa­ğol­sun.

GÜLE GÜLE NECATİ HOCAM
Bugün, emek­li ede­bi­yat öğ­ret­me­ni de­ğer­li mes­lek­ta­şım Ne­ca­ti Per­çin´in ölüm ha­be­ri de bizi ve sev­dik­le­ri­ni yasa boğdu. Sos­yal med­ya­da ge­zi­nir­ken res­mi­ni gö­rün­ce şa­şır­dım. Daha geçen gün soh­bet etmiş, çay iç­miş­tik. İstan­bul´da kalp ame­li­ya­tı ol­du­ğu­nu ve yoğun ba­kı­ma kal­dı­rıl­dı­ğı­nı öğ­ren­dim. Bu­ra­ya ka­dar­mış demek ki. Gi­der­ken ar­ka­daş­la­rıy­la ve­da­laş­ma­dan git­miş. Ne­re­den bi­le­cek­ti ki gidip de dön­me­ye­ce­ği­ni. Ölüm bu kadar yakın in­sa­noğ­lu­na. Bir Ses­siz Gemi mi­sa­li ay­rıl­dı ara­mız­dan. Hayat de­ni­len li­man­dan ay­rı­lık vakti gel­miş belli ki.


Kim­se­yi kır­ma­yan, in­cit­me­yen kendi ha­lin­de bir ar­ka­da­şı­mız­dı Ne­ca­ti hoca. Kalbi bu ha­ya­tın yü­kü­nü çe­ke­me­miş­ti bes­bel­li. Ney­ler­si­niz ölüm her­ke­sin ba­şı­na. Er ya da geç he­pi­mi­zin ka­pı­sı­nı ça­la­cak bir gün. Allah rah­met ey­le­sin. Aile­si­ne, öğ­ren­ci­le­ri­ne, se­ven­le­ri­ne ve Milli Eği­tim ca­mi­ası­na baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum. Me­ka­nın cen­net olsun Ne­ca­ti Hocam.