Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe

MİSAFİR KALEMLER


Zahide NAZ

ZİNCİR-GÖKYÜZÜ


Zincir adını duyunca kiminin aklına güzel bir kolye, kiminin ise tutsaklık gelir. Suç işleyenlerin ceza nedeniyle tutsak edilmesini anlarım da; sizin hayatınızı yönlendirmek için düşüncelerinize, doğrularınıza, ideallerinize, hatta ?içinizdeki çocuğa? zincir takmak isteyeni anlamak çok güç. Adeta köle etmeyi istemektir bu.
İnsanların karakteri, kişiliği, çizmek istediği yol farklıdır ve değişmez, değiştirilemez. Saygı duymak gerekir. Eleştiri yağmurları bazen bir kişi tarafından pek çok kere yağdırılır-ki en çok acıtanı budur- bazen de pek çok kişi tarafından eleştirilirsiniz. Her insanın alışık olduğu bir kültürel yapı vardır. Toplumun genel yargıları vardır. Eğer hiç kimseye zarar vermiyorsa yaşam felsefeniz özgür bırakılmalıdır.
Halbuki gökyüzü ne kadar güzel. Çoğu kişi için özgürlüğün simgesi. Kuşlara imrenir insanlar. Kimileri sevdiğine, sevdiklerine kavuşmak için uçmak ister. Kimileri ise manevi olarak uçmak, huzur bulmak ister. Işık arar aydınlanmak ister. Kendini ilgi duyduğu alanlarda geliştirmek ister. Engellenmek istediğinde ise çok üzülür, acı çeker. Öyle bir acı çeker ki prangalardan bile daha fazla can yakar. Düşünsenize okumak istediğiniz kitaplara bile yasak konulduğunu. Kendi tercihinizi değil de yönlendirmeye çalışan kişinin ?oku? dediğini okumak zorunda kaldığınızı. ( Burada kastettiğim Ku´an´ı kerim değil onu elbette okumalıyız.)
Yazık, çok yazık?
Oysa ne de güzel söylemişti milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, milli marşımızda;

?Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.?

Özgür bir ülke mânasında çok doğru ve uygulanabilir, uygulanmalı ama sosyal hayatımızda; hayatımıza, hayallerimize ideallerimize takılmaya çalışılan maddi ve manevi zincirler hem gereksizdir, hem de can yakar.