Bütün dünyayı etkisi altına alan Covit 19 virüsünün sebep olduğu salgından dolayı oldukça zorlu bir süreçten geçmekteyiz. Olumsuz yönde etkilenmeyen hiçbir sektör, kurum veya kişi yok gibi. Her kesimi farklı şekilde ve boyutta etkilemektedir. Bir eğitimci olarak eğitimdeki etkileri ve yaşanan olumsuz süreçleri değerlendirmek ve yaşanan hadiseleri ortaya koymak gerekir.
Gelinen bu noktada yaşanan süreci bütün olarak değilde ayrı ayrı incelemenin ve ortaya koymanın daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Sürecin Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci - veli ve öğretmen başlıkları açarak devam edelim. Hiç alışık ve aşinası olmadığımız bu dönemde devlet, veli-öğrenci ve öğretmene biçilen rol ne idi. Neleri ortaya koyduk ve neler yapılabilir üzerine zihin jimnastiği yapalım.
Şubat ayı başlar başlamaz zaten pandemi ile ilgili çalışmalar, alınan tedbirler hız kazandı. Dezektanfanla temizlik çalışmaları yapıldı. Gerekli olacak solüsyon üretimi arttırıldı. Temizlik ve hijyen kuralları ile ilgili aydınlatıcı broşürler, yazılar ve videolar yayınlanmaya başladı.
10 Mart’ta Bakan Yardımcısı Mustafa Safran imzasıyla illere yazı gönderildi. Yazıda yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle, öğrenci, öğretmen, Bakanlığa bağlı personelden zorunlu olmadıkça proje, uluslararası toplantı ve benzeri etkinlikler kapsamında yurt dışına seyahat etmemeleri istendi. 12 Mart’ta Bakan Yardımcısı Mustafa Safran imzasıyla illere gönderilen yeni bir yazıyla ise koronavirüs önlemleri kapsamında resmi ve özel okul ve kurumlarda sosyal etkinlikler iptal edildi. Aynı gün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ilkokullar, ortaokullar ve liseler için 16 Mart itibarıyla 1 hafta, üniversite öğrencileri için ise 3 hafta zorunlu tatil ilan edildiğini açıkladı. MEB’e bağlı kurumlar için 16 Mart haftası başlayacak olan zorunlu tatil, normal şartlar altında 6 Nisan’da başlaması öngörülen ara tatilin öne çekilmesi olarak ifade edildi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin 23 Mart’tan itibaren 1 hafta süreyle evden EBA ve TRT aracılığıyla eğitimlerine devam edecekleri belirtildi.
Bu açıklamanın hemen ardından Bakan Ziya Selçuk da sürecin nasıl işleyeceğine dair detayları paylaştığı yayında bugüne kadar okullarda ve sosyal medyada bilgilendirme çalışmaları yapıldığını, velilere bilgilendirici bülten gönderildiğini, eğitim dışı saatlerde eşzamanlı hijyen çalışmaları yapıldığını ve ücretsiz olarak erişilebilen uzaktan eğitim altyapının oluşturulduğunu açıkladı. Bunlara ek olarak, uzaktan eğitim sürecine yönelik destek ve yönlendirme MEBİM Çağrı Merkezi üzerinden devam edileceğini, EBA kullanımında bütün operatörlerden ücretsiz 3 GB internet erişimi imkânı olacağını da belirtti. Öğrencilerin öğrenime devam edebilmeleri için uzaktan eğitime erişim seçenekleri arttırılacak. Buna göre öğrenciler imkân ve tercihlerine göre internet ya da televizyon kanalları aracılığıyla öğrenimlerine devam edebilecek, EBA uygulamasını cep telefonlarına indirerek kullanabilecekler.
13 Mart’ta MEB, 21-22 Mart’ta 3 milyon öğrencinin gireceği, 400 binden fazla öğretmenin görev alacağı Açık Öğretim Kurumları sınavları ertelendi. Ertelenen sınav, yurtdışı da dahil olmak üzere Eylül 2020’de yapılan ek sınavla birleştirildi. Uzaktan eğitim sürecine yönelik, öğretmen ve okul yöneticileri için hizmet içi eğitimler ise 16-20 Mart’ta uzaktan eğitim sistemiyle EBA üzerinden yapıldı. Hizmet içi eğitimlerde uzaktan eğitim süreci simülasyonlar ve örnek videolarla anlatıldı. Uzaktan eğitim sürecine dair sık sorulan soruların yanıtları ise 13 Mart’ta “Okullara Koronavirüs Arası” başlıklı bir video ile yayımlandı. ( DEVAMI GELECEK HAFTAYA )
