Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Nazmi KILIÇ


ZORLU BİR SÜREÇ ( 2 )

ZORLU BİR SÜREÇ ( 2 )


Böylece bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde yeni ve zorlu bir süreç başladı. Eğitim öğretim yılı sonlandırıldı. Büyük bir ümitle gözler salgının bitmesi ve hayatın normale dönmesi zamanına çevrildi. Vaka sayıları günbegün izlendi. Bir ara tam umutlanmışken düşüşe geçen artış tekrar yükselmeye başladı. Bakanlık A, B ve hatta C planımız var dedi sadece bizleri değil herkesi umutlandırdı. Ama sonuçta gelinen noktada önlemlerin ve tedbirlerin yanında artı bir gayretin olması gerektiği görüldü.  
Her türlü sıkıntılara rağmen bu zorlu süreçte yapılması gereken sınavlar yapıldı. Ağustos ayında özel okullar eğitim öğretime başladı. Öğretmenler ise seminer çalışmalarına 24 Ağustosta seminer başladı. 31 Ağustos tarihinde ise uzaktan EBA üzerinden telafi eğitiminin başlanacağı duyuruldu. Akabinde de yüz yüze eğitimin 21 Eylül de başlanacağı düşünülse de vakaların yükselmesi nedeniyle yüz yüze eğitime bazı sınıflarda kademeli olarak geçileceği kararı açıklandı.
Bu arada toplumda okulların açılması gerektiğine dair beklentiler artma eğilimi gösterdi. Burada açılsın diyen de vardı açıkmasın diye söylenen de. Ama genel kanı açılması gerektiği yönündeydi. Ana sınıfları ve 1. Sınıfların eğitimine seyreltilmiş olarak devam ederken 2,3,4,8 ve 12. Sınıflar 5 Ekim tarihinde seyreltilmiş olarak haftanın 4 günü okula gelerek, bir günü de uzaktan eğitim yoluyla eğitimlerine devam etmeye başlanıldı. Bu durum hem öğretmenleri hem de velilerde gözle görülür bir memnuniyet oluşturuldu.
Öğretmenler için büyük bir risk oluşturmasına rağmen işler yolunda gidiyor gibi görülüyordu. Bu durum kasım ayında verilecek aradan sonra diğer sınıfların da bu yüz yüze eğitime katılacağı düşüncesi ağırlık kazanmıştı. Ancak artan pozitif vakalarının buna imkan vermeyeceği ortaya çıkmaya başladı. Öğretmen ve idareci vakaları ve akabinde meydana gelen ölüm olayları ara tatil bitmeden yüz yüze eğitimin 4 Ocak tarihine kadar yüz yüze eğitime ara verildiği açıklandı. Eğitim bütün sınıflarda uzaktan eğitimle yapılması kararı alındı. Daha sonraları en son geldiğimiz nokta uzaktan eğitimin 22 Ocak tarihine kadar devam, karne tatilinin bir hafta daha uzatılarak yüz yüze eğitimin 15 Şubatta başlanabileceği açıklandı.
Yaşanılan bu zorlu süreçte uzaktan eğitimde uygulamayla ilgili birçok karar değişikliği kafa karıştırdı. Değişik uygulamalar ortaya konuldu. Dün yanlış uygulama denildi bu gün doğruymuş denildi. Bu gün doğru olan yarın yanlış olduğu söylendi. Uygulamada yapılan sıkça değişiklikler hem öğretmenlerin ve hem velilerin kafasını karıştırdı. Bazı uygulamalarda iller farklı, aynı ilde ilçeler farklı, aynı ilçede okullar farklı uygulamalar ortaya koydular. Bu farklı uygulamalardan öğretmen camiası olumsuz etkilendi. Öğretmenlerin ders ücretleri ile ilgili gereksiz tartışmalar ortaya çıktı. Birçok öğretmen eylül ayında ders ücreti alamadılar. Öğretmenin ders ücretleri yereldeki müdürlerin yorumuna ve insafına bırakıldı.
Pandemi sürecinde Türkiye'de EBA ve TRT kanalı ile eğitime devam edilirken olumsuz etkilenen öğrencilerin yanında özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin dezavantajlı olduğunu görülüyor. Sonuçta, uzaktan veya dijital eğitim özel eğitim veren okullar ve geçici eğitim veren okullar için dikkate alınmadı, bu nedenle bu öğrenciler eğitim haklarından mahrum kaldılar.
Diğer bir yandan ise özel okullara devam eden öğrenciler bu süreçte devlet okulu öğrencilerinden farklı eğitim aldılar. Sayıları oldukça yüksek olan bu öğrenciler, bazı platformlar aracılığıyla eğitime erişim sağlayabildi. Ayrıca, EBA ve TRT kanalındaki derslerin yetersizliği iki öğrenci grubu arasında eğitim farkı ortaya çıkaracaktır,  çünkü yaklaşık üç aylık bu süreç öğrencilerin eğitim hayatlarında önemli bir süreç olarak görülür. COVID-19'un Türkiye Eğitim Sistemi'ne etkisini, eğitim ve ekonomik parametreler arasındaki ilişkileri incelediğimiz zaman güçlü bir bağın varlığından söz edebiliriz. Uzaktan eğitim, sosyo-ekonomik eşitsizliğin belirgin bir şekilde ortaya çıkmasına neden oldu. Yani, eğitim ve eğitime erişim hakkı COVID-19'dan dolayı önemli oranda etkilenmektedir. Genel resme bakarsak, pandeminin eğitimde ortalamanın üzerinde hasara neden olacağını ifade etmek mümkündür.  ( DEVAMI GEELECEK HAFTAYA )